Hayvan hakları savunucusu Semih İğdigül, hayvan katliamlarına "dur" demek üzere Mersin’den motosikletiyle çıktığı yolculuğunda Sinop’a uğradı. Burada çeşitli ziyaretler gerçekleştiren İğdigül gazetemize de önemli açıklamalarda bulundu. Hayvan haklarının tüm dünyada gerektiği önemi kazanmasını istediğini belirten İğdigül, hayvan hakları konusunda Türkiye ve Azerbaycan arasında bir köprü olmayı hedeflediğini söyledi. 

Dünyada yaşanan hayvan katliamlarına "dur" demek üzere motosikletiyle Mersin’den Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’ye gitmek üzere yola çıkan hayvan hakları savunucusu Semih İğdigül Sinop’a geldi. Aynı zamanda birçok ünlü dizide önemli roller üstlenen İğdigül tamamen bireysel olarak hayata geçirdiği projesiyle iki ülke arasında hayvan hakları konusunda köprü olmayı hedefliyor. Sinop ziyareti sırasında gazetemize de önemli mesajlar veren Semih iğdigül, kendisinin herhangi bir siyasi görüş gütmediğini önemli olanın farklı görüşten olan insanların ortak bir payda da buluşması olduğunu söyledi. Bu anlamda herkesi bu projeye destek olmaya çağıran hayvan hakları savunucusu Semih İğdigül, bu dünyada sadece insanların yaşamadığını, aynı dünyayı paylaştığımız hayvanların da hakları olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade etti. İğdigül; “Ben emekli bankacı hayvan hakları savunucusu, dizi ve sinema oyuncusuyum. Mersin Erdemli’den yola çıktım ve hayvan hakları için aslında olmayan bir şey için mücadele ediyorum.  Şunu net olarak söylemek istiyorum Türkiye’de hayvan hakları diye bir şey yok. Varsa da çok az. İşte sizler gibi bizler gibi birkaç duyarlı insan var. Özellikle iç kesimlerde hayvanlarımıza daha kötü davranılıyor. Yani eğitim ve kültürün daha az olduğu yerlerde bu durumu gözlemliyoruz. Bizler bunu birebir gezerek dolaşarak gözlemliyoruz. Bu bölgelerimizde belediyelerimiz de büyük zorluk çekiyor. Hayvan haklarının belediyelere verilmesi bence büyük sıkıntı. Aslında bu görevi devletin üstlenmesi daha doğru olacaktır ama bu mekanizmanın sağlıklı bir şekilde işletilmesi kaydıyla. Bu anlamda bu düzensizliğe bir ses olabilmek amacıyla Mersin’den yola çıktım ve bu yolculuğu da Bakü’ye kadar devam ettirmek niyetindeyim. Ben Türkiye’nin sevilen dizilerinden biri olan kurtlar vadisinde Azerbaycan uç beyi karakterini canlandırmıştım. O dönemde bu bölgede yaşayan hayvan dostları ile irtibata geçme şansımız oldu ve oradan tarafımıza bir davet gelmişti. Bende oradan bir destek almaksızın iki devlet arasında hayvan hakları konusunda bir körü oluşturabilmek amacıyla bu yolculuğu orada tamamlamaya karar verdim. Geçen yine benzer bir proje ile Türkiye’yi dolaştım ve yaklaşık 4 buçuk ay evimden uzak geçirmiştim. Yine bu yıl da uzun bir maratonla ailemden ve sevdiklerimden uzak günler geçiriyorum. Gezilerimde uğradığım illerimizde belediyelerimizi ziyaret ediyorum. Müsait olurlarsa valilerimizle bir araya geliyorum. Hayvan barınaklarını geziyorum, hayvan hakları temsilcileri ile buluşuyorum ve ebette basın mensuplarımızla da bir araya gelmeye çalışıyorum. Bu anlamda beni misafir ettiğiniz için gazetenize de teşekkür ediyorum” dedi. 
BEN YOLLARDA BİR SOKAK KÖPEĞİ OLARAK DOLAŞIYORUM
Kendisinin, dertlerini anlatamayan hayvanların temsilcisi olduğunu söyleyen Semih İğdigül, adeta bir sokak köpeği olarak sokaklarda gezdiğini belirtti. İğdügül; “Ben bunu her ortamda söylüyorum. Ben bir sokak köpeği olarak yollarda dolaşıyorum.  Ben onların sadece ve sadece konuşan haliyim. Onların ağzı ve dili yok. İsteklerini yerine getiremiyorlar ama ben konuşabiliyorum. Onlar adına gidiyorum yemek istiyorum, su istiyorum. Onların çaresizliklerini çare olarak dile getirebiliyorum. Belediye başkanlarımıza gidip onlara bakalım diye yalvarıyorum. Barınaklardaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum onlara iyi bakılsın istiyorum. Yoksa yasalarla veya cezalarla pek bir yere varılacağını zannetmiyorum. Çünkü hayvanlara eziyet edenlere çokta caydırıcı cezalarımız yok. Gerçekten caydırıcı yaptırımlar getirildiği takdirde birçok alanda olduğu gibi bu alanda da iyileşmeler olacağına inanıyorum ve benim gibi sokak köpeklerinin artmasını diliyorum” dedi.  

AMAÇ BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL ÜZÜM YEMEK OLMALI
Hayvan hakları savunusu yaparken de yıkıcı değil yapıcı olunması gerektiğine dikkat çeken hayvan sever Semih İğdigül amacın bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olması gerektiğini belirtti. İğdgül; “Bazı hayvan sever arkadaşlarımız takındıkları tavırlarla etraftan olumsuz tepkiler alabiliyor. Her şeyden önce hepimiz sade birer vatandaş olduğumuzu unutmamalıyız. Buralara normal birer vatandaş olarak girerek hayvanların durumlarını gözlemlememiz ve eksik gördüğümüz kısımlar hakkında doğru bir şekilde eleştirilerimizi iletmeliyiz. Bakın bugün Sayın Belediye Başkanımızla tanıştım, veteriner hekim bir arkadaşla tanıştık barınağımızı ziyaret ettik. Buralarda sağ olsunlar bizleri çok güzel karşıladılar. Hayvan barınağımızda eksiklerimiz yok mu? Elbette var ama bu eksikleri ters bir üslupla değil yapıcı bir eleştiri ile konunun muhataplarına iletmenin en sağlıklı yol olacağı kanaatindeyim. Görerek ve bilerek eleştirelim. Bakın ben geldim ve gördüm. Ben 59 yaşındayım ve bu zamana kadar eleştirilerimi hep kendi tespitlerimle yaptım. Ben şu anda hiçbir derneği ya da sivil toplum örgütünü temsil etmiyorum. Ben sade bir vatandaşım. Normal bir hayvan hakları savunucusuyum. Herkes iyi niyetli olursa hallolmayacak bir sorun yoktur diye düşünüyorum” diye konuştu. 
SPONSORLARIM BENİ YARI YOLDA BIRAKTILAR
Mersin’den çıktığı yolculukta projeye sponsor olan firmanın kendisini yarı yolda bıraktığını söyleyen Semih iğdigül, finansman açısından büyük sıkıntı yaşadığını belirtti. Her ne olursa olsun bu projeyi tamamlamayı amaçladığını belirten hayvan sever dizi oyuncusu duyarlı vatandaşların projeye desteklerini beklediğini ifade etti. İğdigül; “Ben aslında bu proje için yola çıktığım gün yarı yolda bırakılacağım duygusunu hissetmiştim. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Burhanettin bey bana belediye kanalından destek olamadı. Çünkü bu finansın sağlanması için büyük prosedürlerin aşılması gerekiyormuş. Bu sebeple farklı bir kanaldan sponsor bulduk. Kendisi de projemize ilgi ve alaka gösterdi. Oturduk konuştuk. Maliyeti hakkında ben bilgiler verdim. Akabinde bu projede bana destek olunacağı ve hiçbir şekilde mağdur edilmeyeceğim sözünü aldım. Projemizi başlatarak yola çıktık. Ancak sponsor olan firmamızla irtibata geçmek istediğimde kimseye ulaşamadım. Telefonlarıma cevap alamadım. Bana birkaç kez mesaj yoluyla ulaştılar belli bir miktar para gönderdiler. Son olarak bugün bir mesaj aldım ve projenin bundan sonraki kısmında bana destek olamayacaklarını yolun bundan sonraki kısmını kendi imkanlarımla tamamlamam gerektiğini söylediler. Ben şuan Sinop’ta deyim yerindeyse rehin kalmış durumdayım. Bana sponsor olan firma beni resmen yarı yolda bıraktı. Bakın ben bir destekle Mersin’den yola çıktım ve bugün Sinop’tayım. Bu projenin finansmanını tek başıma karşılamam mümkün değil. Zamanında bunun izahını yaptım ve karşı taraf bunu kabul etti. Yolculuğum sırasında sponsorumun sürekli reklamını yaptım, onları onure ettim. Ama onlar bana çok büyük ayıp ettiler. Ben kimseyi zorla sponsor yapmadım. Kendi şahsi ihtiyaçlarım için, özel tatilim için de bu projeyi düzenlemedim. Bu sebeple bu mağduriyeti bana yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Beni burada misafir edecek kişiler olmasa ben sokakta kalacağım. Bu iş bütçe isteyen bir iş” dedi. Bundan sonraki aşamada her ne olursa olsun bu projeye devam etmeyi istediğini söyleyen İğdigül gönüllü vatandaşlardan destek beklediğini belirtti. 

PROJEYİ İNŞALLAH BAKÜ’DE TAMAMLAYACAĞIZ
Sinop’tan ayrılışı ardından, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize illerini geçerek Batum ve Tiflis üzerinden ilerleyerek yolculuğunu Bakü’de tamamlayacağını belirten Semih İğdigül kendisini bekleyen zorluklara rağmen yolculuğunu tamamlayacağını söyledi.