TÜİK tarafından açıklanan 2016 yılı çocuk istatistiklere göre Türkiye toplam nüfusu 2016 sonu itibarıyla 79 milyon 814 bin 871 iken, çocuk nüfusu 22 milyon 891 bin 140 olarak kayıtlara geçti. Çocuklar, ülke nüfusunun yüzde 28,7'sini oluşturdu.

TÜRKİYE 96. OLDU
Dünya nüfusunun 2016'da yüzde 30,3'ünü çocuk nüfus oluşturdu. En yüksek çocuk nüfus oranına sahip ilk üç ülke ise sırasıyla yüzde 56 ile Nijer, yüzde 55,3 ile Uganda ve yüzde 54 ile Mali oldu. Türkiye yüzde 28,7'lik çocuk nüfus oranıyla 167 ülke arasında en fazla çocuk nüfus oranına sahip 96. ülke olarak kayıtlarda yer aldı.

SİNOP, TÜRKİYE’NİN GENÇ NÜFUS ORANI EN DÜŞÜK ONUNCU ŞEHRİ OLDU
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2016'da en yüksek çocuk nüfus oranına sahip il yüzde 47 ile Şanlıurfa olurken, bu şehri yüzde 46,8 ile Şırnak ve yüzde 44,5 ile Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu iller ise yüzde 17,6 ile Tunceli, yüzde 18,8 ile Edirne ve yüzde 19,2 ile Kırklareli olarak belirlendi. Nüfusunun yüzde 21,7’si çocuklardan oluşan Sinop ise Türkiye’nin genç nüfus oranı en düşük onuncu şehri oldu. 2016 yılı nüfusu 205 bin 478 olan Sinop’ta 44 bin 490 çocuk yaşıyor. Bu çocuklar yaş aralığına göre dağıtıldığında, en yüksek yaş aralığını 12 bin 532 kişiyle 10-14 yaş aralığı oluşturuyor. 0-4 yaş grubunda 11 bin 507, 5-9 yaş grubunda 11 bin 961 ve 15-17 yaş grubunda ise 8 bin 490 kişi bulunuyor.

EN POPÜLER İSİMLER
Yeni doğan bebeklere konulan en popüler erkek isimleri 2016'da Yusuf, Eymen ve Ömer, en popüler kız isimleri ise Zeynep, Elif ve Hiranur oldu. Son 17 yılda doğan çocuklara verilen en popüler erkek isimlerinin Yusuf, Mehmet ve Mustafa, en popüler kız isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Merve olduğu görüldü.

OKULLAŞMA ORANI YÜKSELDİ
Ortaöğretim seviyesinde net okullaşma oranı 2015-2016 öğretim yılında yüzde 79,8 iken, bu oran 2016-2017 öğretim yılında yüzde 82,5'ye yükseldi. Net okullaşma oranı cinsiyet açısından karşılaştırıldığında önemli bir farklılığın olmadığı görüldü. Ortaöğretim seviyesindeki kız çocuklarının net okullaşma oranının 2016-2017 öğretim yılında en yüksek olduğu il, yüzde 100 ile Rize olarak kayıtlara geçti. Bu ili yüzde 98,2 ile Isparta ve yüzde 97,7 ile Artvin izledi. Net okullaşma oranının en düşük olduğu il ise yüzde 46,7 ile Muş olurken, bu ili yüzde 50,9 ile Ağrı ve yüzde 53,2 ile Bitlis takip etti.

Milli eğitim istatistikleri 2016-2017 öğretim yılı sonuçlarına göre ise Türkiye genelinde örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı 17 milyon 319 bin 433 olarak hesaplandı. Bunların yüzde 51,7'si erkek, yüzde 48,3'ü ise kız öğrencilerden oluştu.
Özel eğitim gerektiren bireylere (işitme, görme, ortopedik ve hafif düzeyde zihinsel engelli) hizmet veren, özel olarak yetiştirilmiş personelin bulunduğu, geliştirilmiş eğitim programlarının uygulandığı özel öğretim kurumlarında örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı ise 306 bin 205 olarak gerçekleşti. Özel eğitim alan öğrenciler örgün eğitimdeki öğrencilerin yüzde 1,8'ini oluşturdu. Özel örgün eğitime devam eden öğrencilerin yüzde 62,7'si erkek, yüzde 37,3'ü kız öğrenciler olarak kayıtlara geçti.

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre ise 2016'da eğitim hizmetleriyle ilgili en fazla sorun eğitim masraflarında yaşandı. Devlet okullarında eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı yüzde 37,1 iken özel okullarda yüzde 58,8 oldu. Devlet okullarında 2016'da eğitim hizmetleriyle ilgili en az sorun yüzde 7,6 ile kayıt işlemlerinde yaşanırken, özel okullarda yüzde 4,2 ile okulların ısınma, temizlik gibi koşullarında görüldü.

KIZ ÇOCUKLARININ RESMİ EVLENMELERDEKİ ORANI
Evlenme istatistiklerine göre 16-17 yaş grubundaki kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2015'te yüzde 5,2 iken geçen yıl yüzde 4,6'ya geriledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en yüksek olduğu il yüzde 15,7 ile Ağrı olurken, bu ili yüzde 14,9 ile Muş ve yüzde 14,3 ile Kilis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla yüzde 1,1 ile Tunceli, yüzde 1,3 ile Trabzon ve yüzde 1,5 ile Karabük oldu.

"15-64 yaş grubundaki her 100 kişi için 0-14 ile 65 ve daha yukarı yaş gruplarındaki kişi sayısı" olarak tanımlanan toplam yaş bağımlılık oranı 2016'da yüzde 47,2 olarak hesaplandı. Çalışma çağındaki her 100 kişiye düşen 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden genç bağımlılık oranı ise 2015'te yüzde 35,4 iken, 2016'da yüzde 34,9'a düştü.
Geçen yıl 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 20,8, istihdam oranı yüzde 18 ve işsizlik oranı yüzde 13,5 olarak gerçekleşti. Cinsiyete göre çocukların işgücüne katılımında ise farklılıklar gözlendi. Erkek çocuklarda işgücüne katılma oranı 2015'te yüzde 28,6 iken 2016'da yüzde 27,8’e düştü. Kız çocuklarında ise bu oran aynı dönemde yüzde 13'ten yüzde 13,4’e yükseldi.

YAŞLILIKTA ANNE BABASINA BAKMASI GEREKİYOR
Geçen yıl Türkiye genelinde bireylerin yüzde 92,3'ü çocuğun anne ve babasına yaşlılığında bakması gerektiğini düşündüğünü beyan etti. Çocuğun eşleri birbirine yakınlaştırdığını düşünen bireylerin oranı yüzde 88,1, her ailenin ekonomik durumuna göre çocuk yapması gerektiğini düşünen bireylerin oranı ise yüzde 85,3 oldu.

Türkiye genelinde bireylerin erkek çocukla ilgili algıları incelendiğinde yüzde 44,7'sinin neslin (soyun) devamının sadece erkek çocukla sağlanacağını ve yüzde 35,9'unun erkek çocuğun annenin itibarını artıracağını düşündükleri görüldü. Her iki ifadeye de katılımın en fazla olduğu bölge yüzde 55 ile Güneydoğu Anadolu oldu.

Trafik kaza istatistiklerine göre de 2015'te meydana gelen trafik kazalarında 864 çocuk yaşamını yitirirken, 55 bin 198 çocuk yaralandı. Kazalarda ölen çocukların yüzde 44,8'inin 0-9 yaş grubunda, yüzde 21,5'inin 10-14 yaş grubunda ve yüzde 33,7'sinin ise 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü.
Editör: Vitrin Haber