Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sinop Temsilcisi Metin Gürbüz, 1 Ekim tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla elektrik ve doğalgaza yapılan yüzde 9’luk zammın bir an önce geri alınması gerektiğini söyledi. Gürbüz; “Elektrik ve doğalgaza yapılan yüzde 9’luk zam ile halkın yaşam koşullarını daha da ağırlaştırmıştır” dedi.

Hükümet tarafından 1 Ekim tarihinden itibaren geçerli kılınan yüzde 9’luk zammın geçim sıkıntısı çeken vatandaşı daha da sıkıntıya sokacağına inandıklarını söyleyen Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sinop Temsilcisi Metin Gürbüz, “Yıllarca geniş halk kesimlerini işsizliğe, yoksulluğa mahkum eden; işçilere, kamu emekçilerine ve emeklilere “sefalet ücretini” reva görenler, son olarak 1 Ekim’den geçerli olmak üzere, elektrik ve doğalgaza yapılan yüzde 9’luk zam ile halkın yaşam koşullarını daha da ağırlaştırmıştır” dedi. Biran önce yapılan zammın geri çekilmesi gerektiğini söyleyen Gürbüz hükümete yüklendi. 
Hızla artan enflasyon oranı ve yapılan son zamlar kamu emekçilerinin, emeklilerin ve işçilerin belini iyice bükmüş, bütün hesaplarını alt üst etmiştir diyen Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sinop Temsilcisi Metin Gürbüz, şu açıklamalarda bulundu; “Bu yıl için siyasal iktidar ile yetkili konfederasyon Memur Sen arasında imzalanan toplu sözleşmeyle kamu emekçileri tarihin en ağır mağduriyetini yaşamış, üstüne birde var olan enflasyon farkını kabul etmemesinden dolayı da yaşanan mağduriyet bir kat daha ağırlaştırılmıştır.

Bugüne kadar her yıl enflasyon farkı kadar “ek zam” alan kamu emekçileri tarihte ilk kez hak ettiği enflasyon farkını alamamıştır. Hesap kitap bilmeyen ve en temel matematik bilgilerinden bile yoksun Memur Sen’in yaptığı sözleşmeyi reddediyoruz.

Elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar önümüzdeki günlerde tüm temel tüketim mallarının fiyatlarını arttıracak, bu durum enflasyonu çift hanelere çıkararak ülke genelinde yaşanan sefaleti ve yoksullaşmayı daha da derinleştirecektir.

2014 yılı Ocak ayında yapılan 123 TL’lik seyyanen zam, maaşlara ortalama yüzde 5.6 oranında yansımıştır. Tüketici fiyatlarında 2014 yılının ilk 8 ay enflasyonu yüzde 9,54 olarak gerçekleşmiş, 2 milyonu aşkın kamu emekçisinin beklentileri karşılık bulmamıştır. Kamu emekçilerinin ücretlerine ortalama yüzde 5.6 zam yapan iktidar, elektrik ve doğalgaza yüzde 9 zam yaparak çalışanlarla resmen dalga geçmektedir.

Elektrik ve doğalgaza son yapılan zamlarla halk, bugün faturaları ödeyemez konuma gelmiştir. Elektrik ve doğalgaz aboneleri bu noktada serbest piyasada şansı olmayan korunaksız birer müşteridir. Siyasal İktidarca yapılan ise; piyasanın gereği özelleştirmeden nemalanan şirketlere daha çok kazanç sağlamakta ve halkımızı bu zamlar karşısında yoksullaştırmaya göz yummaktadır.

2002 yılından beri iktidarda olan AKP iktidarı, elektrikteki doğalgaz bağımlılığını ortadan kaldırmak bir yana, piyasada yer alan şirketlerin çıkarları doğrultusunda doğalgazla üretimi arttırarak bu bağımlılığı derinleştirmektedir.

Yapılması gereken, kamu yararı gözetmeyen yanlış ve dışa bağımlı enerji politikalarından vazgeçmektir. Kendi yerli ve yenilenebilir kaynaklarımıza dayalı, ülke yararına uygun kamusal bir elektrik üretim ve dağıtım politikası izlenmelidir. En temel tüketici ve insan hakkı olarak kabul edilen enerji ve elektrik; kaliteli, güvenilir, kesintisiz ve ucuz olarak sunulması gereken, kamu yararı güdülen bir hizmet olmalıdır.
Bu elektrik zammıyla 4 kişilik bir ailenin aylık elektrik gideri ise 90 lirayı aştı. Hükümetin ve dağıtım şirketlerinin kur artışı ve kuraklık arkasına sığınarak örtmeye çalıştıkları zammın gerçek nedenini görmek gerekir. Elektrik dağıtımının özelleştirilmesiyle birlikte, dağıtım şirketlerinin desteklenmesi uğruna zamlar yapılmaktadır. Artık kamudan özel şirketlere para aktarmaya dur deme zamanıdır.
Elektrik alanında özelleştirmelerle kayıp ve kaçakları azaltacağını; daha ucuz, verimli ve kesintisiz elektrik sunulacağını; yatırımların yapılmasını sağlayacağını iddia eden AKP iktidarının hedefleri çöktü.
Taleplerimiz; Halkı yoksullaştıran politikalara son verilmeli, elektrik ve doğalgaz zammı geri alınmalıdır.

Tüm kamu emekçilerine satın alım gücündeki azalmayı telafi eden adaletli bir ücret artışı sağlanmalıdır. Kamu emekçilerinin bütün ekonomik kayıpları karşılanmalı, ücretlerimizde yaşanan kayıpların önüne geçilmesi için 2014 yılı enflasyon farkı eksiksiz olarak ödenmelidir.

Kamu emekçilerinin bugüne kadar yaşadığı ekonomik mağduriyetler giderilmeli, artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmelidir. Emekli ikramiyesindeki 30 yıl sınırlaması Anayasaya aykırıdır. Derhal iptal edilmelidir. (Sendikamızın bu konuda açtığı davayı, 10. İdare Mahkemesi yerinde bularak iptali için Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştır.)

Özelleştirmeler durdurulmalı, özelleştirilen kurumlar özerk bir yapıya kavuşturularak kamulaştırılmalıdır. Savaş bütçesi yerine halkın bütçesi oluşturulmalıdır. Türkiye’nin siyasal iktidarınca savaşa itilmeye çalışıldığı bugünlerde geniş halk kesimlerinin en yaşamsal gereksinimlerine yapılan ve bundan sonra zincirleme olarak devam edecek zamlar geri alınmalı, siyasi iktidar ekonomi yönetimindeki başarısızlığının faturasını yoksul halka ödetmekten artık vazgeçmelidir. 

Yıllardır bizlere yoksulluğu, işsizliği ve sefaleti reva gören siyasi iktidarın son zamlarına karşı tüm işçi ve emekçileri tepki göstermeye, tepkilerimizi ortaklaştırmaya ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Editör: Vitrin Haber