Eğitim emekçileri ekonomik kayıp yaşıyor

Eğitim-Sen Sinop Şubesi tarafından "Eğitim Emekçilerinin Ekonomik Kayıpları" konulu basın açıklaması yapıldı.

Şube Başkanı Hakan Eker, Uğur Mumcu Meydanı'nda yaptığı açıklamada, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılması, bilim emekçilerinin ekonomik kayıplarının karşılanması gerektiğini söyledi.

"Bütçeden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002'de yüzde 17 iken 2014 yılında yüzde 9'a gerilemiştir" diyen Eker, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz 12 yıl içerisinde eğitim ve bilim emekçilerinin aldıkları maaşlar rakamsal olarak artmış gibi görünse de insanca yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşılamamıştır. Eğitim emekçilerinin üçte ikisi insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmek için ek işler yapmak zorunda bırakılmış, özellikle öğretmenlerin satın alma gücü belirgin bir şekilde azalmıştır. Öğretmenlerin ve diğer bazı meslek gruplarının 12 yıl önceki maaşları ile bugün aldıkları maaşları karşılaştırdığımızda hemen hemen bütün meslek gruplarının temel ücretlerindeki artış, öğretmenlerin maaşlarındaki artıştan daha fazla olmuş, yüz binlerce öğretmenin satın alım gücü fiilen düşürülmüştür. Eğitim emekçilerinin gerek çalışma gerekse yaşama koşulları açısından her yıl bir önceki yılı mumla aradığı açıktır. Öğretmenlerin aldığı maaşlar rakamsal olarak fazlaymış gibi gösterilse de yapılan işin niteliği açısından bakıldığında insanca yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşamamaktadır."

Ekonomik kayıpların karşılanması için ülke çapında bir imza kampanyası başlattıklarını da ifade eden Eker, toplanan imzaların TBMM önünde yapılacak bir basın açıklamasıyla yetkililere iletileceğini kaydetti.

Eker, "Eğitim Emekçilerinin Ekonomik Kayıpları" ile ilgili taleplerini şöyle dile getirdi: "MEB ve yüksek öğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı ve OECD ortalamasına çıkartılmalıdır. 2014 yılı enflasyon farkı ve ekonomik kayıplar ek zam olarak ödenmeli ve zam oranı 2015 bütçesi içinde yer almalı. Ek dersler başta olmak üzere tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalıdır. Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az maaş tutarında ödenmelidir. Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır."