Milli Eğitim çalışanlarından farklı komisyonlar oluşturuldu. İdareciler, öğretmenler, Genel İdare Hizmetleri sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı komisyonları sorunları ve çözüm önerileri çalıştayları düzenlendi. Bir hafta süren çalışmalarda, toplu sözleşme sürecini alandan gelen talepler doğrultusunda gerçekleştirmek için adımlar atıldı.

Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan Ramazan Çelik, “Biz sendika olarak gücümüzü üyelerimizden ve eğitim çalışanlarından almaktayız, dolayısıyla çalışma hayatımıza dair mevcut sorunlarımızı çözmek, daha iyi bir ücret alarak yaşam kalitemizin yükseltilmesinde katkıda bulunmak boynumuzun borcudur,” dedi. 

Çalışanlarımızın rahat ve huzur içerisinde, mesleklerine bağlı ve işlerini severek yapmalarının verimliliği de o derece artıracağını belirten Çelik, yaptıkları çalıştaylar neticesinde farkında oldukları birçok sorunun yanında farkında olamadıkları sorunları da tespit etme şansını yakaladıklarını belirtti.  Tüm illerde yapılan çalıştay raporlarının 17-19 Mart tarihlerinde Ankara’da yapılan ‘Türkiye Çalıştayı’nda değerlendirildiğini ve gelen bilgiler doğrultusunda toplu sözleşmede öncelikle üzerinde durulacak konuların tespit edildiğini sözlerine ekledi.

Hazırlanan raporlar doğrultusunda belli ipuçlarını da gazetemizde paylaşan Çelik, 3600 ek gösterge, müdürlere nöbet ücretinin ödenmesi, vergi matrahlarının yükseltilerek ikinci zam döneminde alınan zamların erimesinin önüne geçilmesi, öğretmen dışı istihdam edilen personelin eğitim öğretim tazminatlarından yararlandırılması gibi konuların öne çıkan konular olduğunu vurguladı. Çalıştayda, gerek kurum farklarından, gerekse çalışma sınıfı ve branştan kaynaklı sorunların da belirlendiğini ve bu konuda kapsamlı raporların hazırlanarak genel merkeze ulaştırıldığını belirtti. İlerleyen süreçte raporu basınla paylaşacaklarını da sözlerine ekledi.

EMEĞİMİZİN VE ALIN TERİMİZİN İSTİKRARSIZLIĞA VE ZAYIF HÜKÜMETLERE KURBAN EDİLMESİNİ İSTEMİYORUZ
Gündeme dair de açıklamalarda bulunan Çelik; çalışanların emeklerinin karşılığını alamadıkları en buhranlı dönemlerin koalisyonlar dönemi olduğunu vurguladı. Bu nedenle kamu çalışanlarının haklarının korunması ve kazanımlarda geriye gidişin olmaması için istikrara önem verdiklerinin de altını çizdi. Cumhuriyet tarihi boyunca ortalama on altı ayda bir hükümet değişiklerinin olduğunu, bunun da ülkede huzursuzluğu ve karamsarlığı beraberinde getirdiğini, en çok kaybedenin de Kamu çalışanları olduğunu, 16 Nisan’da verilecek EVET oyları ile ülkede istikrarı devam ettirmeye kararlı olduklarını sözlerine ekledi.

Türkiye düşmanlarının her dönemde olduğu gibi yine sahada olduğunu, taşeron terör örgütlerine yaptıramadıklarını bugün kendi elleri ile gerçekleştirmek için her yola başvurduklarını sözlerine ekledi. Ne yaparlarsa yapsınlar, bütün oyunlarının, kumpaslarının, Türkiye’ye diz çöktürme operasyonlarının, çıkacak güçlü bir “EVET” kararı ile milli irade karşısında yok olup gideceğini belirtti. 

657 sayılı Devlet Memurları kanununa da değinen ÇELİK; 657 Sayılı Devlet memurları kanununda, çalışanların motivasyonunu artırıcı uygulamaların günümüz şartlarına uyarlanmasına ve modernize edilmesine taraf olmakla birlikte, bu değişimin çalışanlarımızın iş güvencesinin kaldırılması üzerinden yapılmasına karşı olduklarını söyledi. Bundan sonra da memuriyetteki iş güvencesinin devam etmesinden yana olduklarını vurguladı.

Çalıştay süresi boyunca, ilçe ve kurum ziyaretleri esnasında görüş alışverişinde bulunan tüm eğitim çalışanlarına teşekkür eden Çelik, “ Bundan önceki toplu sözleşmede de olduğu gibi çalışanlarımızın memnuniyet derecesinin üst düzeyde olduğu bir toplu sözleşme yapacaklarına inandığını belirterek sözlerini tamamladı.

 
Editör: Vitrin Haber