Sinop Demokrasi Platformu tarafından '1 Eylül Dünya Barış Günü' etkinlikleri kapsamında yürüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi.

Cumartesi günü akşam saatlerinde KESK Lokali önünde toplanan platform üyeleri, sloganlar atarak Uğur Mumcu Meydanı'na kadar yürüdü. Burada platform adına ortak basın açıklamasını Eğitim-Sen Şube Başkanı Seyfi Çelebi okudu. Platform üyelerinin eylem süresince attıkları; "Yaşasın Halkların Kardeşliği", "Susma Haykır Halklar Kardeştir", "Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi" sloganları dikkat çekti. 

1 Eylül Dünya Barış Günü'nün tarihçesini anlatarak konuşmasına başlayan Seyfi Çelebi; "Alman faşizminin Polonya‘yı işgal etmesi ile başlayan, ardında milyonlarca ölü, milyonlarca yaralı, acı ve gözyaşı bırakan insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşlarından biri olan İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın başladığı günü unutmamak, barış çığlığımızı en yüksek sesimiz ile haykırmak için, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde alanlara çıktık" dedi.

Eğitim-Sen Şube Başkanı Seyfi Çelebi sözlerine şuyle devam etti; "Paylaşım savaşlarının kirli tarihi bugün de ne yazık ki aynı vahşeti ile devam etmektedir. ABD emperyalizminin başını çektiği dünyanın egemenleri, enerji kaynaklarına ve yollarına hakim olma hırslarını ve saldırganlıklarını, "özgürlük ve demokrasi" sözcüklerinin ardına gizleyerek, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmeye devam etmektedirler. Emperyalizmin hegemonya savaşının parçası olarak gelişen bu saldırılar Irak, Libya ve Afganistan'dan sonra bugün Suriye üzerinden devam etmekte, etnik ve dini farklılıklar körüklenerek halklar birbirine düşman edilmekte, ülkelerin ve halkların tarihi, gelecekleri ve bir arada yaşama umutları yok edilmektedir.

Suriye’nin kaderinin Suriye halklarının elinden alınmaya çalışıldığı bu süreçte AKP ise, emperyalist müdahalenin taşeronluğuna soyunup Suriye için demokrasi nutukları çekmeye devam etmektedir. Suriye’ye demokrasi getirilmesini bu kadar önemsediğini söyleyen AKP’nin Suudi Arabistan, Ürdün ve Katar gibi krallık-şeyhlikle yönetilen ülkelerle hangi zeminde yan yana gelerek Suriye’ye karşı yürütülen operasyonların merkezinde yer aldığını Türkiye halkına anlatması gerekmektedir.

Türkiye’yi emperyalist müdahalelerin maşası değil, barışın ve kardeşliğin savunucusu ve mücadelecisi haline getirmek hepimizin görevidir. Bölgede ve dünyada barış, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamı savunmak için, şimdi her zamankinden daha fazla mücadeleye ihtiyaç vardır. Daha güçlü bir barış çağrısını seslendirmek, emperyalizme karşı halkların birlikte mücadelesini büyütebilmek için, her türlü emperyalist ilişkilerin tasfiye edildiği, tam bağımsız ve özgür bir Türkiye çığlığımızı yükseltmenin şimdi tam zamanıdır"

Bugün gerçek bir barış iradesinin, ancak nefret tohumları yerine kardeşlik duygularını pekiştirerek, ırkçı-şoven kışkırtmalara karşı anti-emperyalist dayanışmayı ve bir arada yaşam zeminlerini güçlendirerek sağlanabilecçeğini dile getiren Seyfi Çelebi; "Bu topraklarda gerçek bir barışı tesis etmek, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin yeniden inşası ile mümkündür. Gerici güçlerin farklı etnik ve mezheplere yönelik tehditlerini arttırmasına göz yuman, nefret siyasetini yeniden ve yeniden üreten, insanlık suçlarını görmezden gelen, katliamlara izin veren bir iktidar, ardında acı ve gözyaşından başka bir eser bırakmayacaktır. Unutulmamalıdır ki, toplumsal yaşamın içerisinde, halkların arasında kurulamayan barış hiçbir yerde kurulamaz.

12 Eylül zihniyetinin pençesinde, mesnetsiz iddialarla milletvekillerini, belediye başkanlarını, parti başkanlarını, sendikacıları, gazetecileri, aydınları ve öğrencileri, kendi kurduğu rejime muhalefet eden herkesi cezaevlerine mahkum eden AKP hükümetine sesleniyoruz: Bu çığlık özgürlük ve adalet isteyenlerin çığlığıdır. Artık Yeter! 'Demokrasi' adı altında dayatılan baskı düzenini değil, demokratik hak ve özgürlüklerimizi istiyoruz. Artık ifade vermek değil, ifade etmek istiyoruz.

Bizler, 'barış içinde bir dünya ve Türkiye mümkündür' diyoruz. Mücadele ruhumuzun bizlere kattığı güvenle bu inanca sahip çıkıyoruz. Artık kimsenin ölmediği, bombalardan ve silahlardan temizlenmiş bir ülke, bir dünya istiyoruz. Çağrımız, toplumsal hayatın tüm noktalarında, ülkemizde ve Ortadoğu bölgesinde barışı mümkün kılacak, bir arada yaşam duygularını güçlendirecek somut adımların artık derhal hayata geçirilmesi sorumluluğunu üzerinde taşıyan örgütlü, örgütsüz tüm insanlaradır.

Evet, şimdi daha güçlü bir barış çağrısını seslendirme zamanıdır. Ülkemizde, bölgede ve dünyada barış için, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamak için, şimdi her zamankinden daha fazla mücadele zamanıdır.

Suriye’ye emperyalist müdahaleye ve savaş tamtamlarına hayır diyelim, halkların kardeşliğini yüksek sesle hep birlikte haykıralım" diye konuştu. 

Yapılan konuşma ardından, Eğitim Sen Şube Sekreteri Mustafa Koç; Yannis Ritsos'un Barış adlı şiirini okudu. Basın açıklamasının ardından gençlerin müzik dinletisi ile etkinlik sona erdi. 


Editör: Vitrin Haber