Sinop Belediyesi ve Belediye-İş Sendikası arasında 2 yılı kapsayan ve 1’inci yıl ilk 6 ay yüzde 7, 2’inci altı ay yüzde 7 (yıllık yüzde 14), 2’inci yıl ilk 6 ay yüzde 7, 2’inci 6 ay yüzde 7 (yıllık yüzde 14) olmak üzere toplamda yüzde 28 ‘lik bir zam oranını içinde barındıran toplu iş sözleşmesi imzalandı. Sosyal yardımların içinde bulunduğu toplu iş sözleşmesinden 196 işçi yararlanacak.

Love Story’de gerçekleştirilen toplu iş sözleşmesine CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül, Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Belediye Başkan Yardımcısı Rahmi Balfidan, CHP Sinop İl Başkanı Barış Ayhan, sendika temsilcileri ve belediye çalışanları katıldı.

Programda bir konuşma yapan Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Nisan’da yapılması planlanan referandum ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yurdakul; “Bugün burada toplu iş sözleşmesi imzalamak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Ama ben sizinle toplu iş sözleşmesine dair bir şey paylaşmayacağım. Çünkü toplu iş sözleşmesinden daha önemli ve çok daha değerli konuşmamız gereken sorunlarımız var. Eğer bu sorunlara bir çare bulamazsak gelecekte ne toplu sözleşme olur, ne sendika olur, ne belediye başkanı, ne sendika başkanı olur nede doğru düzgün çalışan olur. Çalışan olur adı ırgat olur işçi olmaz. Veya başka bir isim bulurlar mı bilemem. 
İyi toplu sözleşme, iyi ücret, insan gibi çalışma ancak demokrasilerde ve hukuk devletinde mümkündür. Eğer bir ülkede özgürlük yoksa demokrasi yoksa, bir ülke gerçekten evrensel ölçülerde hukuk devleti değilse ancak idare edersiniz. Biz idare edemiyoruz. İdare etmeye çalışıyoruz ama zor” dedi. 

İŞÇİ SINIFI VE ÜNİVERSİTELER SUSTURULDU
Bir ülkede herhangi bir sıkıntı yaşanıyorsa bunu dile getirmesi gerekenlerin başında işçiler ve üniversitelerin olduğunu belirten Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, son dönemlerde bu iki kesiminde susturulduğunu ifade etti. Yurdakul; “Ben siyasetçi değilim, emekçiyim, işçiyim. Bir ülkede sıkıntı, dert varsa bunu ilk dile getirecek üniversiteler ve işçi sınıfıdır. Ülkenin sorunlarını işçi sınıfı dile getirmiyorsa işçi sınıfında ve sendikalarda sorun vardır. Eğer ülkelerde sorunlar varsa ve bu sorunları belirleyen kurumlar üniversiteler değilse üniversitelerde sorun var demektir. Maalesef ülkemizde çok büyük boyutlu sorunlar var. Ama maalesef ne üniversitelerden ses çıkıyor ne de işçi sınıfından ses çıkıyor. Eğer güçlü üniversiteler ve güçlü işçi sınıfı olsa ülkemizde gerçekten evrensel ölçülerde çalışma hayatı, gelir dağılımı, demokrasi ve hukuk devleti oluruz. Bu yok ve olmaması için işçi sınıfı ve üniversiteler susturuldu. Biz bunun karşılığı ne ise vatanımız ve çocuklarımız için bunu ödemek zorundayız. 

16 Nisan’da bildiğiniz gibi bir referandum var. Bu salondaki arkadaşlarımızın ve halkımızın bunun neyin referandumu olduğunu tam anlamı ile bildiklerini sanmıyorum. Bu salonda olanların hepsi 30 saniye bir düşünsün. İleriye yönelik ne düşünüyor. Huzur içinde çalışayım, emekli olayım, çoluğumu çocuğumu namert e muhtaç ettirmeyeyim. Bunun dışında kimse bir şey düşünmez. Biz işçilerin, çalışanların önceliği budur ve bunun için her şeyi yaparız. Uykusuz kalırız, aç kalırız, ek iş yaparız, hatta söz laf işitiriz yutarız bunları çocuklarımız için. Çocuklarımız bizler için çok kıymetlidir” diye konuştu. 

16 NİSAN TÜRK DEMOKRASİSİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR TARİH
Yaklaşan referandum öncesi verilecek kararın çok iyi düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, 16 Nisan tarihinin Türk demokrasisi için önemli bir tarih olduğunu söyledi. Yurdakul; “16 Nisan çocuklarımızın hayatı, geleceğidir. Bir defa değil üç dört defa düşünmek lazım. Eğer çocuklarımızı demokratik, özgür, laik, çağdaş bir ülkede yaşatmak istiyorsa 16 Nisan çok önemli. Bunu en çok biz işçi sınıfı istiyoruz çünkü özgürlük en çok bize lazım. Güçlü olana hukuk lazım değil, hukuk güçsüz olana lazım. Çıkıp ekranlarda saatlerce konuşuluyor, bizde dinliyoruz. Ülke güllük gülistanlık olacak, çalışma hayatı güzelleşecek, kimse kimseye muhtaç olmayacak, özgürlük gelecek, demokrasi güçlenecek bir sürü vaatler. Bugün ki iktidar 15 yıldır iktidardasın çalışma hayatına getirdiğin faşist Kenan Evren’in gerisine götürdün. 15 senedir iktidardasın her şey elinde getirmedin, 16 Nisan’dan sonra getireceğim diyorsun. 
Cumhuriyet’in ağır bedeller ödenerek kurulduğuna vurgu yapan Yurdakul; “Bu Cumhuriyet’i Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları kurdu. Havza’da, Samsun’da, Sivas’ta, Erzurum’da dolaşarak kuruldu. Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçen Afrika ülkeleri diktatörleşmişler. Bu ülkelerden birinde yapılan halk oylamasında muhalefet partilerin kapatılması oylanmış ve yüzde 98 çıkmış, diktatörlük işte böyle bir şey” dedi.  

BEN AKLIMI BİR BAŞKASINA TESLİM ETMEM
Gelecek olan anayasa değişikliği ile tek akıl yönetimine geçileceğini belirten Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, en güzel yönetimin ortak akıl yoluyla gerçekleştirilen yönetim olduğunu söyled. Yurdakul; “16 Nisan son çıkış yeridir. Buradan tarihe not düşüyorum bundan başka çıkış yok. Ya hep beraber çocuklarımızın geleceğini teslim edeceğiz ya da çocuklarımızı kurtaracağız. Eğer sandıktan dedikleri gibi çıkarsa bu vatana da, aileye de ihanettir bunu bu kadar net söylüyorum. Bu zamanda bunları kimse rahat rahat söyleyemez. Her şeyin bir bedeli var, ben aklımı bir başkasına teslim etmem.  Benim çocuklarımın, ailemin, örgütümün, insanımın, halkımın, kardeşimin aklını istiyorlar. Diyorlar ki aklını bana teslim et. İster teslim edersiniz, ister kendinize bırakırsınız. En güzeli ortak akıldır, tek akıl değildir. Bu anayasa tek kişilikçi anayasa. Onun için ek paket yapıp 18 madde koydular. Bunun adı tek kişilikçi anayasadır başka bir şey değildir. Eğer parlamenter sistemin aksayan yönleri varsa gelsinler bunu hep birlikte düzeltelim, bizde destek verelim, bizde oy verelim ne istiyorlarsa yapalım. Sen 12 Eylül’ün ürünü diyeceksin seçim kanununa dokunmayacaksın, partiler yasasına dokunmayacaksın eğer aksi yönleri varsa değiştirin. Siz Cumhuriyet’ten ne istiyorsunuz. 

Eğer bu ülkenin kurtuluşu varsa hep birlikte Atatürk’ün yanında olacağız, Atatürk’te birleşeceğiz. Atatürk’te birleşmek üzere hepinize saygılar sunuyorum. Bu vesile ile toplu iş sözleşmemizde Belediye Başkanımıza, çalışma arkadaşlarıma, emeği geçen meclis üyelerimize, bürokratlarımıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Sizin bu emeklerinizin karşılığını bizde hizmet olarak Sinop halkına mutlaka iade edilecektir” diye konuştu.

BU PARTİ MESELESİ DEĞİL ÜLKE MESELESİDİR
Programda daha sonra söz alan CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, referandumda verilecek kararın parti meselesi olarak düşünülmemesi gerektiğinin altını çizdi. Karadeniz; “Öncelikle toplu iş sözleşmesinin hayırlı olmasını diliyorum. Bu ara hayırlı günler, hayırlı akşamlar kelimesini daha sık kullanılıyor ve bunun karşılığı olarak bazıları evetli kelimeler kullanıyorlar. Ülkesini, vatanını, bayrağını seven, çocuğunun geleceğini düşünen insanların aynı noktada olduğu, bunun bir parti meselesi olmadığı için AK Parti’ye, MHP’ye, farklı partilere oy verenlerin tek bir bayrak altında toplanıp bu işe karşı durduğu için hepinizi bir kez daha kutluyorum.  Bu bir ülke meselesidir. Herkesin bu ülke meselesine yanına bir kişiyi daha alarak katkı sunması gerekiyor. Nasıl Kurtuluş Savaşı’nda dedelerimiz kanıyla, malıyla, canıyla şehit olmuş, bu ülke için Misak-ı Milli sınırları çizilmiş. Aynı sınırları koruma şimdi bizlere düşüyor. Bu ikinci Kurtuluş Savaşı’nda bu gücü birlikte yaşatacağınıza canı gönülden inanıyorum. Bu meşale Sinop’ta yanmış, ben geldiğimden beri bunu hissediyorum. Bunu daha çok yükselterek daha iyi sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Bu bir parti meselesi değildir. Hangi partiye oy verirseniz verin başımızın tacısınız. Biz seçildiğimizde bir parti kanalı ile seçildik. Belediye başkanımızda bende öyle. Ama seçildiğimiz gün tüm Sinop’un ve Sinoplu’nun, kendini Sinoplu hisseden herkesin milletvekili olduk. Kimseye nerelisin, ne iş yapıyorsun, hangi partilisin diye sormadım. Referandum gününe kadar tüm yanınıza alacağınız en az bir kişi ile sizde katkıda bulunun” dedi.  

Belediye Başkanı Baki Ergül önderliğinde Sinop’ta belediyecilik anlamında başarılı hizmetler verildiğini ifade eden CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, bu hizmetlerden dolayı Başkan Ergül ve belediye çalışanlarına teşekkür etti. Karadeniz; “Sayın başkanımızın önderliğinde göreve geldiği tarihten itibaren gerçekten Sinop’ta başarılı hizmetler yaptı. Bunu yaparken sizlerin katkısı hem belediyemize hem Sinop’umuza gerçekten çok büyük. Bunun karşılığında da gerçekten uzun yıllar sıkıntı çeken ve itibar kaybeden belediyemizin şuanda itibarının tekrar yerine geldiği için belediye başkanımıza ayrıca teşekkür ediyorum. 

Sinop hepimizin. Sinoplu olmaktan o kadar çok gurur duyuyorum ki, bunu Sinop’ta yaşarken pek fark edemiyorum ama bu güzel toprakların dışına çıktığımız anda bu hissediliyor. Nerelisin diye sorduklarında verdiğimiz Sinopluyum cevabı karşısında insanların bakışları birden değişiyor. Onun için bu güzel topraklarımızda, bu güzel memleketimizde her şey yetişmiş bir tek vatan haini yetişmemiş. Onun için bu güzel topraklarda yaşayan insanlara minnet borcumu bir kez daha söylemek istiyorum” diye konuştu. 

Programda son olarak söz alan Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül de toplu iş sözleşmesinin hayırlı olmasını diledi. Ergül; “Çok değerli bir sendika başkanı Kardeşimiz var ve kendisi ile 8 senedir uyum içinde çalışıyoruz. Bu vesile ile kendisine çok teşekkür ediyorum. Ben sizlerin içinden çıkmış birisiyim. Sizin duygu ve düşüncelerinizi çok iyi biliyorum. Bende bir işçi çocuğuyum. Dolayısıyla elimizde bir takım kaynaklar varsa bunu sizlerle paylaşacağız. Bu bizim 3’üncü toplu sözleşmemiz” dedi. 

8 senelik Belediye başkanlığı döneminde Sinop’ta yapılan hizmetlere değinen Ergül; Ben hayatım boyunca iddialı olmuş birisiyim. Bizim 8 senede yaptığımız hizmetleri 18 senede yapabilecek bir babayiğit varsa önce alnından ben öperim. Türkiye’de yaşam memnuniyeti açısından ilk sırada Sinop var. Türkiye’de en güvenli il Sinop. Türkiye’de en mutlu insanların yaşadığı kent Sinop. Vekilimizin dediği gibi Sinop deyince artık insanlar Sinop ve Sinoplu’nun kim olduğunu biliyorlar. Bunlarda sizlerin hiç mi payı yok. Tabi ki en büyük pay Sinop Belediyesi çalışanlarınındır. 2 senelik bir toplu sözleşme yaptık. Hepimize hayırlı uğurlu olsun. Toplu sözleşme ekonomi demektir, güle güle harcayın. Tekrardan hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

Konuşmanın ardından Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül ve Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul hazırlanan toplu iş sözleşmesini imzaladı. Toplu iş sözleşmesi verilen yemeğin ardından sona erdi. 

 
Editör: Vitrin Haber