İnsanlar gündemdeki hadiseler üzerinde birbirleriyle bilgi, duygu, görüş ve düşüncelerini çekinmeden paylaşabilmelidir. Tenkitte hak ve hukuk gözetilmeli, etik değerlere dikkat edilmelidir.
 
İnsanlar arasında ilişkilerin sağlıklı ve sürekli olması haddini bilmeye, karşılıklı hukuku gözetmeye bağlıdır.
 
Sosyal yaşamda ve iş ortamlarında insanlar arasında yaşanan sorunların kaynağında tenkitte ölçü ayarının bozulması yatmaktadır. Bir de, eleştiri ile eşelemeyi ayırt edememe noksanlığı.
 
Eleştiri; yaşadığımız çağda insanların en çok haşir neşir olduğu, ama ne olduğu, nasıl olması gerektiği konusunda yeterince bir fikre sahip olunmayan acayip şey.
 
Kimi insanların, eleştiri eylemi, kimilerini yerin dibine sokarken ya da bazı insanlar bazılarını yüceltirken kullandıklarını iddia ettikleri çok amaçlı kullanıma uygun bir araç.
 
Anlamada ve anlatımda açık ve dürüst olunmaması ise yanlış anlaşılmaların baharatı olabilmektedir.
 
Gerçekleri dile getiren insanlar bile çoğu kez tepkiyle karşılaşmakta; söylediklerine söyleyeceklerine pişman edilmektedirler.
 
Çoğu zaman gerçekler insanlar tarafından tartışmaya açılabiliyor. Üzerinde durulan konu kabulden yana galebe çalsa dahi kimi insanlar eşelemeyi sürdürüyor. Küllenmeye yüz tutmuş konunun kıvılcım saçması için eşeliyor da eşeliyor. 
 
Sonucu kabullenmek nefislere zor mu geliyor anlamak çok güç.
 
İnsanlarımız çok çabuk iki gruba ayrılıyor. Sanırsınız yabancı kuvvetler. Düşman iki ordu gibi karşı karşıya gelip savaşçı misali arkadaşlarına yok yere saldırabiliyorlar.
 
Bize ne oldu? Neyi kaybettik de bunlar oluyor?
 
İnsanlarımız bu yanlıştan hızla uzaklaşmalı; anlaşılmayan hadiseler üzerinde istişare, müzakere kapısını açmalıdırlar.
 
Görüşmelerde yapılan eleştirilerde de bilgi, birikim ve yetenek aranır.
 
İnsanlarımız kendilerine eleştiri kültürü kazandırmalıdırlar.
 
Eleştiri/tenkit kültürüne sahip olmayanlar çabuk tepki gösterirler. Tepkiler de çoğu kere ortamı tarumar eder. Barışı ve huzuru bozar.
 
Eleştiri ya da tenkit kültürünü henüz kendine kazandıramamış insanlarımıza, bir hadise karşısında tepki göstermeden önce yüreklerinin soğumasını beklemelerini tavsiye ediyoruz.