Bakan Yıldız; “Sinop ve Mersin Nükleer Santralleri doğalgaz ithalini azaltacak”

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Tasarı görüşmelerinde söz alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız: "Nükleer santralları kurmuş olmamız halinde, hem Sinop hem de Mersin nükleer santrallerinin devreye girmiş olması halinde, 7.2 milyar dolarlık daha az doğalgaz ithal edeceğiz” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Nükleer santralları kurmuş olmamız halinde, her bir nükleer santral devreye girmiş olması halinde, hem Sinop hem de Mersin, 7.2 milyar dolarlık daha az doğalgaz ithal edeceğiz. Çünkü biz kuracağımız nükleer santrali Atatürk Barajı'nın yerine kullanmayacağız, Boyabat'taki HES'in yerine kullanmayacağız" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

Bakan Yıldız, tasarının görüşmeleri sırasında söz alarak Türkiye'nin enerji kaynaklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gelişmiş ülkelerin bütün enerji kaynaklarını değerlendiren yapılar kurduklarını belirten Yıldız, Türkiye'nin 2013 yılında elektriğin dörtte birinin yağış rejimleriyle birlikte Sudan elde edildiğini aktardı. Bu yıl ise yağış rejimlerinin neredeyse yüzde 19, 20'ye düştüğünü belirten Yıldız, aradaki farkın diğer kaynaklara bölüştürüleceğini kaydetti. Güneş enerjisi ile nükleer santraldan elde edilen enerjiyi karşılaştıran Yıldız, birini tercih etmenin diğerinden vazgeçmek anlamına gelmediğini de vurguladı.  "Güneş her zaman istediğimiz oranda olmayabiliyor" diyen Yıldız, "Karşılaştırdığımızda, yalnızca teknik spektler açısından söylüyorum, 7 kat kadar nükleer lehine bir gelişme var" ifadesini kullandı.

Dünyadaki 442 santralın yarısının ABD, Fransa ve Japonya'da kurulu olduğuna işaret eden Yıldız, şöyle devam etti: "Herhalde özgürlükler açısından, insan sağlığı açısından bizden daha az önem veren ülkeler değil bunlar. Ben kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinden yanayım. Doğru bilgilendirdiğimiz kadar bunların tercih edileceğine de inanıyorum. Ama şunu da söylemem lazım, nükleer santrallarının ithal yakıt oranı diğerlerinden daha fazla değildir. Güneş, yağmur, jeotermal Allah'ın bize verdiği kaynaklardan. Ama nükleer santrallari kurmuş olmamız halinde, her bir nükleer santral devreye girmiş olması halinde hem Sinop hem de Mersin 7.2 milyar dolarlık daha az doğalgaz ithal edeceğiz. Çünkü biz kuracağımız nükleer santralı Atatürk Barajı'nın yerine kullanmayacağız, Boyabat'taki Hes'in yerine kullanmayacağız." 
Yıldız, bu santralların kurulmasıyla birlikte en son teknolojiyi kullanacak bir yapının da kurgulanması gerektiğini söyledi.
Gelişen Türkiye'nin enerji portföyünü tüm enerji kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak oluşturmak istediklerini belirten Yıldız, "Ben bütün enerji kaynaklarının gelişmesinde vermiş olduğunuz destekten dolayı teşekkür ediyorum" dedi. 
 
-"Aynı şirket olması tabii ki o şirket açısından dikkatleri üzerine çeker"
 
Yıldız'ın açıklamalarının ardından soru cevap bölümüne geçildi. Bakan Yıldız, bir soruyu yanıtlarken de tüm milletvekillerinin nükleer santralı aynı derecede desteklemesinin beklenemeyeceğini, ancak kendilerinin de tüm risk analizlerini yaparak hareket ettiklerini belirtti. CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'ın Soma'da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden şirketi ile İstanbul'da 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör kazasının yaşandığı inşaatın iş güvenliği denetimlerinin aynı firma tarafından yapıldığını ifade ederek, bu şirkete yönelik herhangi bir yaptırım olup olmadığını sorması üzerine de Yıldız, şunları söyledi:"Soma'da 301 işçimizi kaybettiğimiz elim kazadan sonra 10 kardeşimizi de asansör faciasında yitirdik. Bundan üzüntülüyüz, ailelerine tekrar başsağlığı diliyoruz, kendilerine Allah'tan rahmet diliyoruz. İş güvenliği ile alakalı özellikle Çalışma Bakanlığımızın yaptığı bir inceleme var. Adli soruşturmalar, idari soruşturmalar devam ederken aynı zamanda kurumlarımızın da özellikle işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle alakalı müfettişlerimizin de yürüttüğü bir çalışma var. Bunun aynı şirket olması tabii ki o şirket açısından dikkatleri üzerine çeker ama özellikle münhasıran son asansör kazasıyla alakalı, teknik gerekçelerle mi olmuştur, idari bir inisiyatif kullanmada sıkıntı mı olmuştur, bunların her birisi o incelemelerden sonra kamuoyuyla paylaşılacak. Tabii ki denetim şirketi de bunun istisnası değildir.