Prof. Dr. Dalgın, yaptığı açıklamada, 2013 yılında İlahiyat Fakültesi Dekanı olarak Sinop Üniversitesine atandığını söyledi.  

Üç yıllık dekanlık görevi süresince bazı gözlemlerde bulunduğunu anlatan Dalgın, yanlış bulduğu uygulamalara itiraz ettiğini, özellikle dershanelerin kapanma sürecinde açığa çıkan bazı öğretmenlerin üniversiteye alınmasına engel olduklarını belirtti. 

Dalgın, söz konusu yapıyla mücadelesinin dekanlığı döneminde başladığına işaret ederek, şöyle konuştu: "2015 yılında yapılan rektörlük seçimi döneminde yine bu örgütle gerekli mücadeleyi yaptık. O dönemde burada Fetullahçı bir çöreklenmenin olduğuna dair Ankara'ya raporlar verdim, Seçimin ardından ise rektör olarak atandım ve atanır atanmaz da tüm dekan ve müdürlerin görevini sonlandırdım. Şu an belki bir kaçı hariç çoğu açığa alındı veya yargılanıyorlar. Yani Sinop Üniversitesinin FETÖ'cülerin limanı olmasına izin vermedim. Darbe girişiminden bir yıl önce ancak bu kadarını yapabiliyorduk. 657'ye göre 'bu Fetullahçı' diyerek sokağa koyamıyorsun sadece yer değiştiriyorsun. Şimdi ise gerekeni yapıyoruz çünkü Olağanüstü Hal Kanunu bizi daha güçlendirdi." 

"103 PERSONELE İŞLEM YAPTIK"
Darbe girişimin ardından FETÖ ile daha etkin bir mücadele ortaya koyduklarına dikkati çeken Dalgın, 103 akademik ve idari personel hakkında işlem yaptıklarını vurguladı. 
Üniversitelerindeki bu yapının tamamen temizlenmesi için herkesin kendilerine destek olması gerektiğini söyleyen Rektör Dalgın, şunları dile getirdi:
"Çoğunluk bunu yapmakla birlikte birkaç arkadaş maalesef 'savaştan ganimet olarak ne elimizde kalır' düşüncesinde. Puslu havada 'ne kapabiliriz' düşüncesinde olmaları bizi kahrediyor. Yani onlar da şimdi bizi karalamaya çalışıyorlar. Artık böyle bir ortamda koltukta Ahmet'in, Mehmet'in olması çok mu önemli? Tüm Türkiye FETÖ'ye karşı tek vücut oldu. Bizim de olmamız gerekirken bazı arkadaşlar bize çelme takıyor. Bu açıkça mücadeleyi baltalamaktır. Güya kendileri vatansever, milletsever ama hayır, yaklaşım vatan hainliğinden başka bir şey değildir." 

Dalgın, örgütün rektörlük seçimi sürecinde kendisi ve ailesine yönelik karalama kampanyası yürüttüğünü ancak bunda başarılı olamadığını da sözlerine ekledi.
 
Editör: Vitrin Haber