Gazi Üniversitesi Prof.larından Sinoplu hemşehrimiz Sayın Prof.Dr. Emin Kuru ile geçtiğimiz günlerde bir yemekte biraraya gelme fırsatımız oldu. Sohbet ilerleken bir programla Florida Devlet üniversitesinde bulunduğunu ve burada bir sunum gerçekleştirdiğini ifade etti. Prof.KURU hocamızla bu gezi ile alakalı tecrübelerini ve gözlemlerini konuşma fırsatım oldu…
Sizlere bu sohbetten kesitler aktarmak istiyorum..
Sayın hocam Florida State Üniversitesinde yaptığınız sunumun yanısıra bu yerleşkede belirli bir müddet kaldınız, üniversite ve çevresinde gözlemleriniz tecrübeleriniz neler oldu?
Prof. KURU: Florida State Üniversitesi dünyanın sekizinci üniversitesidir. 40 bin öğrencisi vardır, başka yerlerinden gelmiş öğrencileri vardır. Burası bir devlet üniversitesidir, yılda her öğrenci yaklaşık 150 bin dolar para harcamak zorundadır. Burada dört yılda en az 450 bin dolara yakın bir para harcayarak bir üniversite bitirilebiliyor, eğitim çok pahalı halkın yüzde yetmişi okumuyor yüzde otuzu okuyor eğitimleri çok ciddi. Bilgiyi üretme ve kullanma esasi ile kalıcı kullanılan bilgilerin önü hep açılıyor, bilgiyi kimin ürettiği değil üretilen bilginin orijinalliği önem görmekte tatbiki bilginin sahibi hoca ve öğrencilerde üretkenliği oranında değer görmekteler. Ama maalesef bizim ülkemizde yıllardan beri edindiğim gözlemlediğim geçmişten gelen bir alışkanlık ideoloji ve o dönemki iktidara yakın olma çabası daha çok avantajlar sağladığı yönünde. Bu böyle olmamalı.
Öğretim üyeleri araştırmacı ve ders veren öğretim üyeleri olarak ikiye ayrılıyor, performans sistemine göre sözleşmeli olarak mesleki hayatları devam etmektedir. Devlete kapağı attın mı 30 yıl yatamıyorsun , buralarda araştırma yapmak üretmek çalışmak ve yine çalışmak zorundasın.
Fiziki yapı ve sosyal hayat nasıl bu üniversitede?
Prof. KURU: Burası bir şehir üniversitesi, binalar sınıflar yurtlar evler aklin emrettiği gibi standartları olan kontrollü akıllı evler diyeceğimiz istihdam anlayışı içinde…Şehir üniversitesi …… şehrin ana gelir kaynaklarını oluşturmuş… doğayı tahrip etmeden üniversite fiziki ortamı planlanmış doğa ile iç içe , betonlaşmadan uzak geniş bir araziye yayılmış, en fazla üç katli binaları olan her turlu ihtiyacı gideren üniversite. Fotoğraflarını sana göstereceğim içinde alişveriş merkezleri kütüphaneleri 80 bin kişilik stad, spor tesisleri olan velilerle şehir halkı ile özdeşleşmiş üniversite takımları 7 den yetmişine kadar üniversiteyle ruhen fikren madden bütünleşmiş üniversite yönetim anlayışı hakimdi Florida’da.
Burada öğrenci toplulukları da baya bir ileri seviyede… daha çok milliyet ve bilimsel disiplinler üzerine sosyalleşme ve akademik kültür davranışı ve mensubiyet oluşturma amaçlı yapılandırılmış bu topluluklar . Milliyet odaklı topluluklarda uluslararası müşteri oluşturma amaçlı yeni beyinler yeni zihinler tespit etmek amaçlı çalışıyor.. Öğrenci dekanlığınca maddi ve her açıdan proje odaklı destekleniyor..
Ders geçme sistemleri nasıl? başarılar nasıl ölçülüyor…
Prof. KURU: Laboratuvar ve derse giren öğretim üyeleri merkezin otokontrolüne tabi. Müfredatın gereği uygulama meydana geldiğinde başarı sıralamalarında bir kayma veya tutarsızlık varsa ilgili hocadan izah istenmektedir yani uygulanan müfredat programına göre sınıfın yüzde yetmişi başarılı olması gerekiyorsa sonradan merkezin yaptığı sınavda yüzde kırk netice görünüyorsa öğretim üyesinden öğrencinin yüzde otuzunu kayırdın yada hâksiz geçirdin anlamının izahını yapması isteniyor . Yani her taraftan bir kontrol mekanizması işliyor burada.
Öğrenciye hoca istese iyilik de kötülükte yapamıyor. Not değerlendirme sistemleri kriterlerle oluyor ve zümre değerlendirme anlayışında kriterleri yerine getiren öğrenci geçiyor yada kalıyor bu sistemde bilgisizce bir üst sınıfa geçmek mümkün olmuyor.
Öğretim üyesi isterse lisans mezunu öğrenciyi asistan statüsünde beraber çalışmak için istihdam edebiliyor bu serbestlik dünyanın dört tarafından gelmiş en zeki öğrencilerle üniversitenin proje dahilinde beraberliğini ve uluslararası çalışan üniversitenin manyetik sahasının genişlemesi sağlıyor.
Valdosta gibi başka eyaletlerin üniversitelerinide inceledim enteresan şeylere rastladım… mesala maliye bölümünün kurduğu borsa milyon dolarlar kazanmış ülkemizdeki maliye bolumleri gibi kulaktan duyma kitap okuyarak değil bilgiyi uygulayarak borsacılığın ne olduğu öğreniliyor onun için ABD borsaları dünyada bas çekiyor… bu bir örnek.
Burada kendi aramızda bir Türk gecesi organize ettik.Florida State Üniversitesi yönetimi tarafından başarılı olanlara törenle belgelerini verdi.
Peki sizce Türkiye’deki üniversite yapılanmaları ile kıyaslarsak neler diyebilirsiniz
Prof. KURU: Yapılanma sil baştan olmalı hoca ve öğrenci merkezli şehir ve kampüs üniversiteleri olarak ayrışmalı misyon üniversiteleri vizyon araştırmacı üniversiteler olarak tasnif olmalı. Akademik kriterler dünya standartlarına uygun Türkiye şartlarına uyarlanmış bölgesel ve şehir problemlerine bilimsel ışık tutacak anlayışta yeniden yapılandırılmalı. Rektör seçimi kaldırılmalı,yönetim profesyonel olmalı akademik kriterler üniversite şartlarına ve üniversitenim hedeflerine göre belirlenmeli (not: Bilindiği üzere rektörlük seçimleri 676 Sayılı KHK ile kaldırılmıştır. Söyleşimiz daha önceki bir tarihte yapılmıştır.) yeni kurulan gelişmekte olan üniversiteler mesala bizim memleketimizdeki Sinop üniversitesi gibi bunların büyük üniversitelerden GAZİ, İTÜ gibi hami üniversiteleri olmalı akademik gelenek ve görenekler buralardan aktarılmalı gelişmeler paylaşılmalı tecrübeleri birbirlerine üniversiteler aktarmalılar. Her yen i açılan üniversitenin misyon ve vizyonu belli olup köklü bir üniversite hamisi olmalıdır.
Bir devlet dairesinde doktora yap sonra bir üniversite Yar.Doç. kadrosu versin sağdan soldan üç beş Prof. temin edilerek sonradan bulunan temin edilen binalar ile üniversite olmuyor… Evrensel kurumlar, evrensel değerler, evrensel akademik yaşantılar üniversite için olmazsa olmazdır…
Üniversiteler kurulan ilin alt yapı takviyesi olmalı ihtiyaç analizi yapılıp hedefler ülkenin genel kalkınma hedefleri ve evrensel kriterlere uyularak açılmalı, Üniversite halk işbirliğinin önü açılmalı üniversiteye emeği geçem hoca, vali, işadamı adları anıtlarla sınıflara laboratuvarlara salonlara verilmeli. Mezun izleme birimleri kurup mezunlar İle üniversiteler bütünleşmeli üniversiteye yapılacak katkılar kalıcı rol model örnek olarak yaşatılmalı. Öğrenci Toplulukları klasik anlayıştan aktif akademik sosyal kültürel tekamül konusunda ciddi yapılara dönüşmeli, uluslar arası eğitim öğren yapacak üniversiteler belirlenip programları hocaları memurları özenle seçilip sevkın bilgili mensubiyet duygusu belirgin personelle yola çıkılmalı, devlet üniversitelerinde ülkeye döviz girdisi sağlayacak hantal değil aktif Türkiye Leh'ine dünyadan taraftar devşirecek yapılar kurmalı eğer böyle boşluklar bırakılırsa birileride Türkçe öğretiyorum diye bu boşluğu dolduruverir. Üniversiteler sonuçlarında sebepleri de incelemesi gereken bilgi üreten bilgiyi uygulama düzeyinde kullandıran kurumlardır. Her atığı adımın kriteri üniversal yani evrensel olmalı.
Peki sayın hocam sizce böyle bir üniversite yapılanması için neler yapmalıyız..
Prof. KURU: Şimdi Yunus Emre namazda niyeti olanın ezanda kulağı olur , öncelikli olarak yönetim anlayışı evrensel değerlerle bütünleşmeye programlanırsa bu olur geçmişten gelen alışkanlığımız her kademede bizim bir yönetim anlayışımız var bu da iktidarlara yakın olmak gayesi… Eğer ülkemizde evrensel değerler bir kenara itilip en düşük memurundan hocasından tut en yetkilisine varana kadar dönemine göre davranırsak Afrika gibi eğitim öğretim diye kendimizi kandırırız.
Bakin son 500 yıldır İslam ülkelerinin üniversitelerinden insanlık için bir buluş yoktur, ve utanılacak bir şey canlı bomba icat oldu. Canlı bombalar kendini patlatıyor vahşetler yaşanıyor. Ülkemizde de dünyada da yaşanıyor… Bu bir problem, burada nöroloji , psikoloji anatomi nöröpsikoloji, hipnotik tip, gelişim psikolojisi, kimya,bilgisayar v.b.. ilmi disiplinleri bu canlı bomba ile ilişkilendirebilirseniz islam ülkelerinin üzerine yıkılmaya çalışılan bu icadı insanlık ayıbını ortadan kaldırabilirsiniz.
Mesala bir örnek; alanım olan spor psikolojisi ile ilgili incelemelerde bulundum burada adamlar spor psikolojisi laboratuvarı kurmuşlar nöroloji ile psikolojiyi ilişkilendirmişler. Mekanik olarak beynin sol lopundan girerek sporcuyu demoralize eden mutsuzluğa iten sebepleri yakalıyor onları devre dışı bırakmak için çalışıyor ve onu motive ederek performansını artırıyor Türkiye'de ise spor psikoloklularına federasyonlara milli takımlara farklı alanlardan alakasız hocalarının atandığını görüyoruz.
Maalesef acı ama dünya ile aramızdaki mesafe bu. Tabi fark kendi alanımla ilgili özetle yapacağım bir şey olmasından pes ediyorum. Spor psikolojisinde bilginin uygulanacağı yerler milli takımlar gibi bu yerlere. Atanmak politik oldu Akademik birikimin çok anlam ifade etmediği gerçeğini görüyoruz bu nedenle olimpiyatlarda dökülüyoruz.
Geçmiş dönemlerde ülkemizde yaşanan gelişmelere bağlı olarak gençlerin din eğitiminde yavaşlama oldu ise , yeni gelen hükümetlerde bu konudaki eksiklikleri tamamlamak istiyorsa bunlar normaldir. Ancak sırf iktidarlara yakın olmak gayesi ile bu ihtiyaçlar alt kademedeki yöneticiler tarafından abartılmamalı, ne yapılması gerekiyorsa dozajında gerektiği kadar yapılmalı, sonradan biri gelir başka bir felsefeden olur vs. olur o dönem de de her yeri o günün konjektürüne göre şekillendirilmek istenirse biz bu işlerin içinden çıkamayız….. Dönemsel olarak başka düşünceler gelebilir ama bunlara yakın olmak adına evrensel ve akademik değerler geri plana atılmamalı özellikle üniversitelerde ölçü evrensel akademik değerler olmalı ülke ve insanlık olmalı liyakat esas olmalı, bilgi esas olmalı çalışan insan proje üreten insan prim yapmalı çalışmanın üretkenliğin önünü açacak sistemi ülkemizdeki üniversitelere hakim kılacak yeniden yapılandırma olmalı.
Prof. KURU: Bu söyleşin vasıtası ile hemşehrilerime ve Sİnop'un değerli kurumu Sinop Üniversitesinde görevli meslektaşlarıma selam ve sevgilerimi de gönderiyorum, başarılar diliyorum .
Prof.Dr. Emin KURU’nun bu seyahatindeki fotoğraf albümünden derlediğim bazı fotoğraflar ise şunlar:
Sizlere bu sohbetten kesitler aktarmak istiyorum..
Sayın hocam Florida State Üniversitesinde yaptığınız sunumun yanısıra bu yerleşkede belirli bir müddet kaldınız, üniversite ve çevresinde gözlemleriniz tecrübeleriniz neler oldu?
Prof. KURU: Florida State Üniversitesi dünyanın sekizinci üniversitesidir. 40 bin öğrencisi vardır, başka yerlerinden gelmiş öğrencileri vardır. Burası bir devlet üniversitesidir, yılda her öğrenci yaklaşık 150 bin dolar para harcamak zorundadır. Burada dört yılda en az 450 bin dolara yakın bir para harcayarak bir üniversite bitirilebiliyor, eğitim çok pahalı halkın yüzde yetmişi okumuyor yüzde otuzu okuyor eğitimleri çok ciddi. Bilgiyi üretme ve kullanma esasi ile kalıcı kullanılan bilgilerin önü hep açılıyor, bilgiyi kimin ürettiği değil üretilen bilginin orijinalliği önem görmekte tatbiki bilginin sahibi hoca ve öğrencilerde üretkenliği oranında değer görmekteler. Ama maalesef bizim ülkemizde yıllardan beri edindiğim gözlemlediğim geçmişten gelen bir alışkanlık ideoloji ve o dönemki iktidara yakın olma çabası daha çok avantajlar sağladığı yönünde. Bu böyle olmamalı.
Öğretim üyeleri araştırmacı ve ders veren öğretim üyeleri olarak ikiye ayrılıyor, performans sistemine göre sözleşmeli olarak mesleki hayatları devam etmektedir. Devlete kapağı attın mı 30 yıl yatamıyorsun , buralarda araştırma yapmak üretmek çalışmak ve yine çalışmak zorundasın.
Fiziki yapı ve sosyal hayat nasıl bu üniversitede?
Prof. KURU: Burası bir şehir üniversitesi, binalar sınıflar yurtlar evler aklin emrettiği gibi standartları olan kontrollü akıllı evler diyeceğimiz istihdam anlayışı içinde…Şehir üniversitesi …… şehrin ana gelir kaynaklarını oluşturmuş… doğayı tahrip etmeden üniversite fiziki ortamı planlanmış doğa ile iç içe , betonlaşmadan uzak geniş bir araziye yayılmış, en fazla üç katli binaları olan her turlu ihtiyacı gideren üniversite. Fotoğraflarını sana göstereceğim içinde alişveriş merkezleri kütüphaneleri 80 bin kişilik stad, spor tesisleri olan velilerle şehir halkı ile özdeşleşmiş üniversite takımları 7 den yetmişine kadar üniversiteyle ruhen fikren madden bütünleşmiş üniversite yönetim anlayışı hakimdi Florida’da.
Burada öğrenci toplulukları da baya bir ileri seviyede… daha çok milliyet ve bilimsel disiplinler üzerine sosyalleşme ve akademik kültür davranışı ve mensubiyet oluşturma amaçlı yapılandırılmış bu topluluklar . Milliyet odaklı topluluklarda uluslararası müşteri oluşturma amaçlı yeni beyinler yeni zihinler tespit etmek amaçlı çalışıyor.. Öğrenci dekanlığınca maddi ve her açıdan proje odaklı destekleniyor..
Ders geçme sistemleri nasıl? başarılar nasıl ölçülüyor…
Prof. KURU: Laboratuvar ve derse giren öğretim üyeleri merkezin otokontrolüne tabi. Müfredatın gereği uygulama meydana geldiğinde başarı sıralamalarında bir kayma veya tutarsızlık varsa ilgili hocadan izah istenmektedir yani uygulanan müfredat programına göre sınıfın yüzde yetmişi başarılı olması gerekiyorsa sonradan merkezin yaptığı sınavda yüzde kırk netice görünüyorsa öğretim üyesinden öğrencinin yüzde otuzunu kayırdın yada hâksiz geçirdin anlamının izahını yapması isteniyor . Yani her taraftan bir kontrol mekanizması işliyor burada.
Öğrenciye hoca istese iyilik de kötülükte yapamıyor. Not değerlendirme sistemleri kriterlerle oluyor ve zümre değerlendirme anlayışında kriterleri yerine getiren öğrenci geçiyor yada kalıyor bu sistemde bilgisizce bir üst sınıfa geçmek mümkün olmuyor.
Öğretim üyesi isterse lisans mezunu öğrenciyi asistan statüsünde beraber çalışmak için istihdam edebiliyor bu serbestlik dünyanın dört tarafından gelmiş en zeki öğrencilerle üniversitenin proje dahilinde beraberliğini ve uluslararası çalışan üniversitenin manyetik sahasının genişlemesi sağlıyor.
Valdosta gibi başka eyaletlerin üniversitelerinide inceledim enteresan şeylere rastladım… mesala maliye bölümünün kurduğu borsa milyon dolarlar kazanmış ülkemizdeki maliye bolumleri gibi kulaktan duyma kitap okuyarak değil bilgiyi uygulayarak borsacılığın ne olduğu öğreniliyor onun için ABD borsaları dünyada bas çekiyor… bu bir örnek.
Burada kendi aramızda bir Türk gecesi organize ettik.Florida State Üniversitesi yönetimi tarafından başarılı olanlara törenle belgelerini verdi.
Peki sizce Türkiye’deki üniversite yapılanmaları ile kıyaslarsak neler diyebilirsiniz
Prof. KURU: Yapılanma sil baştan olmalı hoca ve öğrenci merkezli şehir ve kampüs üniversiteleri olarak ayrışmalı misyon üniversiteleri vizyon araştırmacı üniversiteler olarak tasnif olmalı. Akademik kriterler dünya standartlarına uygun Türkiye şartlarına uyarlanmış bölgesel ve şehir problemlerine bilimsel ışık tutacak anlayışta yeniden yapılandırılmalı. Rektör seçimi kaldırılmalı,yönetim profesyonel olmalı akademik kriterler üniversite şartlarına ve üniversitenim hedeflerine göre belirlenmeli (not: Bilindiği üzere rektörlük seçimleri 676 Sayılı KHK ile kaldırılmıştır. Söyleşimiz daha önceki bir tarihte yapılmıştır.) yeni kurulan gelişmekte olan üniversiteler mesala bizim memleketimizdeki Sinop üniversitesi gibi bunların büyük üniversitelerden GAZİ, İTÜ gibi hami üniversiteleri olmalı akademik gelenek ve görenekler buralardan aktarılmalı gelişmeler paylaşılmalı tecrübeleri birbirlerine üniversiteler aktarmalılar. Her yen i açılan üniversitenin misyon ve vizyonu belli olup köklü bir üniversite hamisi olmalıdır.
Bir devlet dairesinde doktora yap sonra bir üniversite Yar.Doç. kadrosu versin sağdan soldan üç beş Prof. temin edilerek sonradan bulunan temin edilen binalar ile üniversite olmuyor… Evrensel kurumlar, evrensel değerler, evrensel akademik yaşantılar üniversite için olmazsa olmazdır…
Üniversiteler kurulan ilin alt yapı takviyesi olmalı ihtiyaç analizi yapılıp hedefler ülkenin genel kalkınma hedefleri ve evrensel kriterlere uyularak açılmalı, Üniversite halk işbirliğinin önü açılmalı üniversiteye emeği geçem hoca, vali, işadamı adları anıtlarla sınıflara laboratuvarlara salonlara verilmeli. Mezun izleme birimleri kurup mezunlar İle üniversiteler bütünleşmeli üniversiteye yapılacak katkılar kalıcı rol model örnek olarak yaşatılmalı. Öğrenci Toplulukları klasik anlayıştan aktif akademik sosyal kültürel tekamül konusunda ciddi yapılara dönüşmeli, uluslar arası eğitim öğren yapacak üniversiteler belirlenip programları hocaları memurları özenle seçilip sevkın bilgili mensubiyet duygusu belirgin personelle yola çıkılmalı, devlet üniversitelerinde ülkeye döviz girdisi sağlayacak hantal değil aktif Türkiye Leh'ine dünyadan taraftar devşirecek yapılar kurmalı eğer böyle boşluklar bırakılırsa birileride Türkçe öğretiyorum diye bu boşluğu dolduruverir. Üniversiteler sonuçlarında sebepleri de incelemesi gereken bilgi üreten bilgiyi uygulama düzeyinde kullandıran kurumlardır. Her atığı adımın kriteri üniversal yani evrensel olmalı.
Peki sayın hocam sizce böyle bir üniversite yapılanması için neler yapmalıyız..
Prof. KURU: Şimdi Yunus Emre namazda niyeti olanın ezanda kulağı olur , öncelikli olarak yönetim anlayışı evrensel değerlerle bütünleşmeye programlanırsa bu olur geçmişten gelen alışkanlığımız her kademede bizim bir yönetim anlayışımız var bu da iktidarlara yakın olmak gayesi… Eğer ülkemizde evrensel değerler bir kenara itilip en düşük memurundan hocasından tut en yetkilisine varana kadar dönemine göre davranırsak Afrika gibi eğitim öğretim diye kendimizi kandırırız.
Bakin son 500 yıldır İslam ülkelerinin üniversitelerinden insanlık için bir buluş yoktur, ve utanılacak bir şey canlı bomba icat oldu. Canlı bombalar kendini patlatıyor vahşetler yaşanıyor. Ülkemizde de dünyada da yaşanıyor… Bu bir problem, burada nöroloji , psikoloji anatomi nöröpsikoloji, hipnotik tip, gelişim psikolojisi, kimya,bilgisayar v.b.. ilmi disiplinleri bu canlı bomba ile ilişkilendirebilirseniz islam ülkelerinin üzerine yıkılmaya çalışılan bu icadı insanlık ayıbını ortadan kaldırabilirsiniz.
Mesala bir örnek; alanım olan spor psikolojisi ile ilgili incelemelerde bulundum burada adamlar spor psikolojisi laboratuvarı kurmuşlar nöroloji ile psikolojiyi ilişkilendirmişler. Mekanik olarak beynin sol lopundan girerek sporcuyu demoralize eden mutsuzluğa iten sebepleri yakalıyor onları devre dışı bırakmak için çalışıyor ve onu motive ederek performansını artırıyor Türkiye'de ise spor psikoloklularına federasyonlara milli takımlara farklı alanlardan alakasız hocalarının atandığını görüyoruz.
Maalesef acı ama dünya ile aramızdaki mesafe bu. Tabi fark kendi alanımla ilgili özetle yapacağım bir şey olmasından pes ediyorum. Spor psikolojisinde bilginin uygulanacağı yerler milli takımlar gibi bu yerlere. Atanmak politik oldu Akademik birikimin çok anlam ifade etmediği gerçeğini görüyoruz bu nedenle olimpiyatlarda dökülüyoruz.
Geçmiş dönemlerde ülkemizde yaşanan gelişmelere bağlı olarak gençlerin din eğitiminde yavaşlama oldu ise , yeni gelen hükümetlerde bu konudaki eksiklikleri tamamlamak istiyorsa bunlar normaldir. Ancak sırf iktidarlara yakın olmak gayesi ile bu ihtiyaçlar alt kademedeki yöneticiler tarafından abartılmamalı, ne yapılması gerekiyorsa dozajında gerektiği kadar yapılmalı, sonradan biri gelir başka bir felsefeden olur vs. olur o dönem de de her yeri o günün konjektürüne göre şekillendirilmek istenirse biz bu işlerin içinden çıkamayız….. Dönemsel olarak başka düşünceler gelebilir ama bunlara yakın olmak adına evrensel ve akademik değerler geri plana atılmamalı özellikle üniversitelerde ölçü evrensel akademik değerler olmalı ülke ve insanlık olmalı liyakat esas olmalı, bilgi esas olmalı çalışan insan proje üreten insan prim yapmalı çalışmanın üretkenliğin önünü açacak sistemi ülkemizdeki üniversitelere hakim kılacak yeniden yapılandırma olmalı.
Prof. KURU: Bu söyleşin vasıtası ile hemşehrilerime ve Sİnop'un değerli kurumu Sinop Üniversitesinde görevli meslektaşlarıma selam ve sevgilerimi de gönderiyorum, başarılar diliyorum .
Prof.Dr. Emin KURU’nun bu seyahatindeki fotoğraf albümünden derlediğim bazı fotoğraflar ise şunlar:
Editör: Vitrin Haber