Eğitim-Sen Sinop Şubesi, Danıştay tarafından verilen Yönetici Atama Yönetmeliği'nin bazı hükümleri hakkında yürütmeyi durdurma kararının bir an önce uygulanmasını istedi. 

Danıştay, yaklaşık 40 bin okul müdürü, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı ilgilendiren Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul müdürlerinin görevlendirilmesine ilişkin yönetmeliğin bazı maddelerini iptal etti. İptal kararının açıklanmasının ardından eğitim sendikalarından kararı destekleyen açıklamalar gelmeye başladı. Danıştay’ın verdiği karar sonrasında il milli eğitim müdürlüğü önünde toplanan Sinop Eğitim-Sen üyeleri bir basın açıklaması yaptı. Burada sendika adına açıklama yapan Sinop Eğitim-Sen Şube Başkanı Hakan Eker, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, eğitim yöneticilerini tasfiye ederek okulları siyasal kadrolaşma ve talana açan Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği'nin bazı hükümleri hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdiğini belirtti. Eker; “Bu karar, aynı zamanda, 24 Eylül 2014 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirmeye çalıştığımız ancak tüm yerel ve ulusal basında yer aldığı gibi biber gazı, tazyikli su, gaz bombası ile zorbalığa maruz kalan basın açıklamamızın içeriğinin de hukuk yoluyla kanıtlanmasını sağlamıştır” dedi.
 
Türkiye’de siyasi iktidarların yıllardır, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik çıkarları doğrultusunda düzenlemek için çalıştığını vurgulayan Sinop Eğitim-Sen Şube Başkanı Hakan Eker, bunun için başvurulan en etkili yöntemin ise “siyasal kadrolaşma” olduğunu ifade etti. Türkiye’yi 13 yıl tek başına yöneten AK Parti iktidarının, bu konuda kendisinden önceki bütün hükümetlerin toplamını aşan bir çaba içinde olduğunu söyleyen Eker açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Daha önce alınmış yüksek yargı kararlarına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın bakanlık kadrolarını tamamen kendi siyasal ihtiyaçları doğrultusunda yapılan atamalarla doldurmak için yayınladığı Yönetici Atama Yönetmeliği sonrasında eğitimde tarihin en kapsamlı tasfiyesi ve ardından siyasal kadrolaşma hareketi başlatılmıştır. Yönetmeliğin yayınlanmasının ardından, başta Eğitim Sen üyeleri olmak üzere, 8 bine yakın eğitim yöneticisinin görevlerine haksız ve hukuksuz bir şekilde son verilmiş, yerlerine “adrese teslim” görevlendirmeler ile yandaş sendika üyeleri atanmıştır.
 
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Yönetici Atama Yönetmeliği'nin bazı hükümleri hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Bugüne kadar kendilerini kanunların üzerinde gören, attıkları her adımda mağduriyet yaratmaktan başka bir iş yapmayan AKP’nin ve MEB`in hukuk dışı tutumu bu karar ile bir kez daha kanıtlanmıştır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının gerekçesinde; eğitim yöneticileri değerlendirilirken objektif kıstas öngörülmemesi, takdir yetkisine mutlak ölçüde bir etki kazandırması, hiçbir değerlendirme kriterine yer vermeyerek hukuka uygunluk denetiminin etkinliğini daraltması, kariyer ve liyakat ilkelerinin gözetilmemesi, ayrıca adayların görevlendirmelerden haberdar olmasını sağlayacak duyuruya yer vermeyerek, geniş  katılımı ve fırsat eşitliğini ortadan kaldırması nedeniyle hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilmiştir.
 
Daha önce sendikamız Eğitim Sen’in açtığı dava ile mülakatla belirlenen ve “en az altı ay çalışmış olma” şartını taşımayan 1709 şube müdürü ve milli eğitim müdürlerinin vermiş olduğu tamamen taraflı puanlarla yapılan değerlendirmeler sonucunda okul müdürleri görevden alınmış, MEB, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin verdiği kararı uygulamayarak yargıya resmen meydan okumuştur. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun son kararı ile birlikte değerlendirildiğinde, bu şekilde görevden alınan okul müdürleri, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın görevine dönmeli, yargı kararını yerine getirmeyen bakanlık yetkilileri “görevi kötüye kullanma” suçu ile yargılanmalıdır.
 
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun MEB’in eğitim kurumları ve yandaş olmayan eğitim yöneticileri üzerindeki baskılarını daha da arttıran ve okullarımızı tamamen siyasal kadrolar tarafından yönetilmesiyle oluşacak olumsuzluklara geçit vermemiş olması, eğitimde tarihin en kapsamlı tasfiyesi ve siyasal kadrolaşma hareketinin bu şekilde kesin bir yargı kararıyla durdurulmuş olması önemlidir. Milli Eğitim Bakanlığı söz konusu kararın gereğini yapmalı, hiçbir haksız uygulamaya zemin oluşturmamalıdır. 

Eğitim Sen olarak, eğitimde 4+4+4 dayatmasının önemli parçalarından birisi olan söz konusu yönetmeliğe karşı, eğitim yöneticilerinin seçimle belirlenmesi konusundaki ısrarımızı sürdürüyoruz. Eğitimin bütün kademelerinde yöneticiler belirlenirken, hiç kimse kimlik, mezhep, inanç ya da sendika farklılığı nedeniyle fiilen cezalandırılmamalı, değerlendirme ölçütleri tamamen objektif ve bilimsel kriterlere dayanarak belirlenmeli, eğitim yöneticilerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde siyasi referanslar değil, liyakat ilkesi temel alınmalıdır. 

Eğitim Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na önerimiz mevcut yönetmeliğin derhal geri çekilmesidir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı ile MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’nin bazı maddeleri yürürlükten kalkmış olacağı için, okulunda 4 yılı dolduran müdür başyardımcıları ve müdür yardımcıları, yeni düzenleme yapılana kadar görevlerinde kalmalıdır. 

Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde hiçbir baskı ve yönlendirmeye izin verilmemelidir. Her okulun kendi yöneticisini, o okuldaki eğitim bileşenlerinin katılacağı demokratik seçimlerle yine kendisinin seçmesi sağlanmalıdır. Yöneticilerin seçimle belirlenmesi uygulaması hayata geçirilmediği sürece, siyasi kadrolaşma uygulamalarının son bulması mümkün değildir.”
Editör: Vitrin Haber