Amerikalı General Mc Arthur hatıralarında, büyük devlet adamı olarak tanıdığını ifade ettiği Atatürk’le 1933 yılında Ankara’da yaptığı mülakatta, Sizin Türkiye’nin geleceği hakkındaki düşünceleriniz nedir? Sorusuna Atatürk;
   

Allah nasip eder ömrüm vefa ederse, Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik de dahil, Batı Trakya’yı Türkiye hudutları içine alacağım. Cevabını veriyordu.
   

22 Nisan 1948 Tarihli Karagöz Gazetesinde bir resim ve altında başyazar imzalı bir yazı kaleme alınmıştı. Mustafa Armağan’ın “ Geri Gel Ey Osmanlı” isimli kitabından bu metni, noktası virgülüne kadar aynen aktarıyorum.
   

23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı hepinize kutlu olsun.
   

Karagöz; Koy kızım koy!. Milli egemenliği biz bu yiğit Mehmetçik’e borçluyuz. Türk ordusu, asker bir millet olan Türk’ün canı ciğeridir.
   

Yarın 23 Nisan, bayram bu gün saat on üçte başlıyor. Hepinizi tebrik ederim. Allah Türk milletine zeval vermesin. Hepimiz faniyiz, göçeceğiz, fakat bu millet ve vatan baki kalacaktır.
   

23 Nisan, Türk milletinin kendi iradesini kendi eline aldığı gündür. Milleti kapkaranlık bir felaketten 23 Nisana çıkartan Atatürk ve arkadaşlarının, aziz şehitlerin önünde minnet ve şükranla eğilerek, İnönü kahramanı Cumhur reisimizi selamlayalım ve diyelim ki, Ey Yüce Türk milleti; sana inanmayan, senin büyüklüğüne iyman getirmeyen kara yürekliler senden değildir. Sen öyle bir varlık, öyle bir hazinesindir ki, en müşkül günlerde içinden çıkardığın insanlara ışık tutturur, kendi yolunu böylece kendin aydınlatırsın!. Bu yüce yaratılış, Tanrı’nın sana özel ihsanıdır. Türk nereye gittiyse devlet kurmuş, nerede bulunursa bulunsun efendi olmuştur.
   

Çok uzak zamanlardaki ecdadımız, doldular, çoğaldılar ve taştılar. O devir tamamlandı, on binlerle, yüz binlerle yıllık tarih sayfaları kapandı. Şimdi yeni bir tarihe başlamış bulunuyoruz. 23 Nisanda başlayan bu tarih de eski tarihin aynı olacaktır.
   

Yani dolacağız, çoğalacağız ve taşacağız. Türk vatanının kuzey sınırı Tuna, Doğu sınırı Kafkas dağlarıdır. Bunu Moskoflarda, Bulgarlarda böyle bilsinler. Torunlarımızın torunları bu amaçlara ulaştıkları zaman cihan tarihi 1948 tarihinde yazılan bu yazılara hak verecektir. Biz o zamanda kimseden bir karış toprak alacak değiliz, sadece öz malımız topraklara yayılacağız ve bağrını döven rüzgarlara (Türk Türk) diye cevap veren Kafkas dağlarıyla, (Türk Türk)  diye ağlayarak akan Tuna’ya kavuşacağız.
   

İşte 23 Nisan bu sonucun başlangıcı olmak bakımından essizdir.
   

Turancı değilim, ırkçı asla!. Ben Türk’üm ve Dünya ile yaşıt tarihime bakarak geleceği bu günden görüyorum. Türkiye küçük bir devlet olmuş, haşa! Türkiye hız almak için geriledi; şimdi belki elli, belki bir asır, belki daha fazla müddet derlenip toparlanma devrine girmiştir. 
   

Büyük Türk Milleti için küçük devlet ne demek? Yaşasın 23 Nisan”
   

Büyük Atatürk’ün Dünya’da örneğine rastlanmayan çocuklara armağan ettiği ilk ve tek bayramın adıdır 23 Nisan. Diğer adı da en az bunun kadar anlamlı ve çok önemlidir şüphesiz. Ulusal Egemenlik Bayramı; halkın egemenliğinin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını anlatmaktadır. Duymak istemeyenlere bir şamar gibi haykırıcasına “Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir.”Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin, kuruluş felsefesinin, demokratik yapısının halkın iradesiyle yaşıt olduğu gerçeğinin kimsenin inkar edemeyeceği  şekilde ortaya koyulduğu tarihtir 23 Nisan.
   

Eğer meseleye bu açıdan bakar ve değerlendirirseniz senenin üç yüz atmış beş günü 23 Nisan ve içinizde bu bayramı her gün yaşarsınız. 
   



- - - - - - -