İletişim uzmanı bir arkadaş yıllar önce üniversitelerde öğrencilere “Beklenti Yönetimi” adı altında dersler verdiklerini, programın akışına göre farklı toplum kesimlerinin beklentilerini ele aldıklarını ve çözüm yollarını enine boyuna tartıştıklarını söylediğinde dikkatimi çekmişti.

O zamana kadar beklenti yönetimini ekonomi dünyasının kullandığını biliyordum. Meğer dünya son yirmi yıldır yalnız ekonomide değil, siyasette, sosyolojide ve yönetimde de uyguluyormuş.

Kabul etmeliyim ki, bu ve benzeri bazı teorilere biz çok uzakmışız.

Bu sohbetin üzerinden beş yıl geçti. Tabi bu zaman zarfında boş durmadık, araştırmalar yaptık, kitaplar okuduk. Övünmek gibi olmasın, bilgi dağarcığımıza yeni kavramlar kazandırdık.

Bugün, aile içerisinde, eğitim camiasında bile beklenti yönetimi uygulanmakta. Bütün bunlar “başarı” ya ulaşmak için yapılmaktadır.

Beklenti yönetiminin gücü ve enerjisi, bunu yöneten kişi ve kuruma duyulan güven, bağlanan umut ve itibardan kaynaklanıyor.

25. Dönem milletvekili aday adayı olmak isteyenler şu sıralar partilerinin kapılarını çalıyor. Kimi sessiz sedasız başvurusunu yaparken, bazıları da kalabalıklar eşliğinde müracaatını yapıyor.

Hangi parti olursa olsun fark etmiyor, aday adayı olmak o kadar da zor bir iş değil. Yeter ki aranan bazı vasıfları üzerinizde taşıyınız yeter. Asıl olan aday olabilmektedir. Verilen tüm uğraşlarda bunun üzerine değil mi? Siz bakmayınız: “O benim Kardeşim!”, “O bizim Ağabeyimiz!” laflarına. Derinlerde öyle bir yarış var ki. Her kişinin fark edebileceği bir konu değil. Nefis bu istiyor işte.  

Seçim kazanmada “toplumsal talepleri” okumak önemlidir. Başka bir ifadeyle biz buna “beklentileri okumak” ta diyebiliriz. Toplumun ihtiyaç duyduğu konulara vakıf olmak siyasetçilere çok büyük yararlar sağladığı açıktır.

Hele hele beklentilere cevap verebilecek gücün kendisinde var olduğunu topluma hissettirmek, umut olmak, güvenini kazanmak, itibar elde etmek ise bambaşka bir hal.

İşte bu yüzdendir ki; AK Parti Sinop Milletvekili Aday Adayları arasında saf tutan Sayın Nazım Maviş’in, bölgede 10 bin denek üzerinde yaptırdığı “2015 Yılı Beklentileri Anketi” yerinde bir çalışmadır diyoruz.

Partileri ne olursa olsun aday milletvekilleri anket çalışmasının ortaya çıkarttığı tabloyu iyi okumasında yarar var. Bölge halkının ihtiyaçları ve beklentileri bu tabloda açıkça ortaya konulmuş.

Vekil adaylarının önce halkımıza umut olmaları, ardından beklentilere çözüm üretebilecek düzeyde bilgi birimine ve donanıma sahip olmaları gerekiyor. 

Bir önceki yazımızda sözünü ettiğimiz anket çalışmasının sonuçlarına değinmiş, bölge için en büyük sonunun işsizlik olduğu, bundan dolayı da istihdam için yatırım ve iş beklentisinin yüksek seviyelerde yer aldığını vurgulamıştık.

Bölgenin istihdam ihtiyacı ve işsizlik sorunu, dünyanın olduğu kadar ülkemizin de en önemli sosyo-ekonomik sorunlarından biri.

Bu sorunların çözümünde uygulanacak genel ve yerel politikalar çok büyük önem taşımakta. Sorunların biraz olsun giderilmesine yönelik politikalar üretilmeye çalışılsa da beklentilere tam anlamıyla cevap verilemediği de ortada.

İlimiz Sinop en mutlu şehir. İnsanlarımızın mutlu olmaları en yaşlı nüfusa sahip olmalarından kaynaklanıyor belki de.

Şehirde ki ölüm oranının diğer illere göre yüksek olduğu da hayli dikkat çekmektedir. İşsiz olanların sayısı ise başka bir sıkıntıdır. Bu sonuçlar bizleri ne ölçüde mesut edebilir ki!..

Seçim ne olacak mı dediniz? Hiç merak etmeyiniz! Milletvekili adayları dönüp, bir defa millete baksın, ne istiyor, ne bekliyor, diye... Başarı ardından gelecektir.