Ramazan ayı boyunca otellerde, salonlarda, sosyal tesislerde, çadırlarda, mahallelerin sokaklarında, velhasıl pek çok mekanda iftar sofraları kuruldu.
 
7’den 70’e her yaştan insanlarımız iftar yemeği programlarına, deyim yerindeyse sel olup aktı. Yemek masaları doldu taştı.
 
Kurulan sofralarda zengin fakir herkes bir araya geldi. Ramazan sevincine ortak olundu.
 
Ramazan ayı boyunca birlik, beraberlik ve dayanışma sergilendi.
 
Şehit aileleri, gaziler, yetimler, koruyucu aileler, sanatçılar, muhtarlar, çiftçiler, kurum çalışanları gibi çeşitli gruplara özel iftar yemeği programları hazırlandı. Kürsüde yapılan protokol konuşmalarıyla hem içeriye, hem dışarıya mesajlar verildi.
 
Manevi iklimin verdiği huzur, tüm güzellikleriyle insanlarımıza yaygınlaştırılmaya çalışıldı.
 
Gönül sofraları, özel olarak hazırlanmış platformlarda sergilenen çeşitli oyunlar, gösteriler, yarışmalar ve konserler renklendirilirken, her biri birbirinden değerli akademisyen, gazeteci, yazar gibi konukların verdiği konferanslarla zenginleştirildi. 
 
Ramazan etkinlikleri, umarız, katılımcılara ve seyircilere kayda değer katkı sunmuştur. Umarız diyoruz, çünkü yerel yönetimlerin bu organizasyonlar için yüklü miktarlarda harcama yaptıkları söylentiler arasında.
 
Önceki akşam, bin aydan daha hayırlı olan bir geceyi millet olarak hep birlikte idrak ettik. Tarihi camileri ziyaret ederek ibadette bulunduk. Ardından bol bol dua ettik.
 
Mübarek Kadir Gecesi’nden sonra bayrama sayılı günler kaldı. Bizleri Ramazan Bayramı’na eriştiren Cenab-ı Hakk’a ne kadar hamd-ü sena etsek az buluruz.
 
Sosyal dayanışma ve kardeşliğin en üst seviyede yaşandığı huzurlu bir ayın ardından bayrama kavuşmanın heyecan ve mutluluğu içindeyiz.
 
Ramazan Bayramı’nın Müslümanlar arasında ayrı bir yeri var. Sevinç ve neşenin yaşandığı müstesna günlerdir.
 
Bayram, her gün tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu gerçekleştirilen bir iftarın sevincini ve coşkusunu ifade eder.
 
Dargınların barıştığı, Müslümanların birbirini ziyaret ederek hasbihal ettiği, hastaların ve kabirlerin de unutulmadığı, sadaka verilerek yetimlerin, kimsesizlerin ve mazlumların sevindirildiği kutsal günlerdir.
 
Yüce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı hislerinin alabildiğine canlandığı bayram günü yapılan ziyaretler akrabalar arasında kaynaşmayı son sınırına taşır.
 
Öyle ki, bayramda şahlanan yardımlaşma ve hediyeleşme ruhu yalnızca hayatta olanlara bağlı kalmaz. Dünyadan gidip kabirlerinde bir Fatiha bekleyenlere kadar uzanır. Onların bu dileğini yerine getirmek için bayramda kabirler ziyaret edilir; ruhlarına Kur'an’dan sureler, Fatihalar okunur; dualar edilerek onlar da sevindirilir.
 
Ezcümle, bayramlar, insanları kaynaştırıp bir araya getiren en güzel vesilelerden biridir.
 
Yine, “nerede o eski bayramlar” denilerek geçmişte yaşanan bayramların özlemle yâd edildiğini görür gibiyim.  Olsun.  Eski bayramları hatırlamak, kısa bir süreliğine de olsa içimizi ferahlatacaktır.
 
Ramazan boyunca sergilediğimiz kardeşlik, dayanışma ve birlikteliğin daim olması temennisiyle tüm okurlarımızın, bütün dünya insanlarının ve İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı en kalbi duygularımızla kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyoruz.